Beispiele mit geringer qualität
Gut. Senkrecht zum Brustbein.
Sternuma dik olarak. Güzel.Bis zum letzten Stich ins Brustbein.
Ta ki göğsüne indirilen son darbeye kadar.Ein Teil vom Brustbein des Opfers.
Maktulün göğüs kafesinin bir parçası.Todesursache war eine Schusswunde im Brustbein.
Ölüm sebebi, göğüs kafesindeki kurşun yarası.Todesursache war eine Schusswunde im Brustbein.
Ölüm sebebi göğsüne aldığı bir kurşun.Die Todesursache war eine Schusswunde im Brustbein.
David Siegel… ölüm nedeni, göğsüne aldığı bir kurşun yarasıydı.Auf dem Brustbein, über dem Herzen.
Göğüs kemiğinde, kalbin üzerinde.Schmerzen hinter dem Brustbein auftreten(Non-Cardiac-Chest-Pain.
Kalp dışı göğüs ağrısı( Non-cardiac chest pain.Sie sind am Brustbein und dem Zwerchfell verbunden.
Göğüs kafesi ve diyaframdan yapışıklar.Die Verletzung am Brustbein stammt vom Heimlich-Griff?
Göğüs kafesindeki hasar Heimlich manevrasından mı kaynaklanmış?Wunden im Brustkorb und ein gebrochenes Brustbein.
Göğüs bölgesinde 26 yara ve göğüs kafesi parçalanmış.Schusswunden im Brustbein und der dritten linken Rippe.
Göğüs kemiğinde ve üçüncü sol kaburgada kurşun yarası var.Die Verletzung am Brustbein ist nicht die Todesursache.
Ölüm sebebi göğüs kemiğindeki hasar değil.Da ist eine flache vertikale Scharte im Brustbein.
Göğüs kemiğinde sığ bir dikey kesik var.Die Todesursache war eine Ladung Schrot ins Brustbein.
Ölüm sebebi, tüfekle göğüs kemiğinden vurulması.Die Verrenkung verursacht einen unhaltbaren Winkel fürs Brustbein.
Çıkık, göğüs kemiğini savunulmaz bir açıda tutuyor.Die ersten sieben Rippen sind direkt auf dem Brustbein verbunden.
İlk yedi çifti göğüs kemiği ile doğrudan bağlanır.Er hatte subdermale Blutergüsse am Brustbein und Lipgloss am Mund.
Göğüs kemiği altında bir eziklik var… ve ağzından dudak parlatıcısı çıktı.Agent Andy wurde mit einer 45er direkt ins Brustbein geschossen.
Ajan Andy 45likle doğrudan göğsünden vuruldu.Der Gerichtsmediziner hat eine .22er Kugel aus seinem Brustbein gezogen.
Adli tabip göğüs kemiğinden 22 kalibrelik çekirdek çıkardı.
