Примери за изречение с ниско качество
Başka bir deyişle, başka seçeneğiniz yok.
С други думи, нямате избор.Önümüzdeki yıl benle çalışmaktan başka seçeneğiniz yok.
Нямате избор, освен да работите с мен през тази година.Onlara uyanmadan önce ulaşamazsak, başka seçeneğiniz yok.
Ако не ги достигнем преди да са се събудили, нямаме алтернативи.Başka seçeneğiniz yok, devam etmek'' zorundasınız'.
Нямате друг избор, трябва да продължите.Seçeneğiniz yok, bu benim anladığım bir şey.
Нямате избор и точно това го разбирам.Seçeneğiniz yok. Talep ettiğimiz zamanı bize vereceksiniz.
Нямате избор, трябва да ни дадете седмиците.Pek bir seçeneğiniz yok efendim çünkü iznimiz var.
Но нямате избор, сър, защото имаме заповед.Size yardım etmesine izin vermelisiniz, başka seçeneğiniz yok.
Трябва да го оставите да ви помогне, нямате друг избор.Sanıyorum şu an Londrayı terk etmekten başka seçeneğiniz yok.
Предполагам сега нямате избор, освен да напуснете Лондон.Polis sizi götürene kadar burada beklemekten başka seçeneğiniz yok.
Сега нямате друг избор, освен да стоите тук и да чакате полицията.Siz gidip onu tutuklamak zorunda kalacaksınız, çünkü başka seçeneğiniz yok.
А вие трябва да го арестувате, защото нямате друг избор.Bu durumdan hiçbirimiz memnun değiliz Sayın Başkan… ama başka seçeneğiniz yok.
Никой не се радва на това, г-н Президент, но нямате друг избор.Bilemezsin hala burada olduğunuza göre, fazla bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.
Няма как, но su üstünde uyumak istiyorsanız bize uğrayın, çünkü başka seçeneğiniz yok.
ви се спи върху вода…- Защото Sosyal güvencesi olmayan bir ülkede sizin gibi 1,5 milyardan fazla insan varken, savaşmak ve pençelenmekten başka bir seçeneğiniz yok.
Когато има повече от 1, 5 милиарда хора като вас в страна без никакви социални граници, вие нямате избор, освен да се борите със зъби нокти по пътя към върха.Seçenek yok.
Нямате избор.Seçeneğin yoktu.
Ти нямаше избор.Seçeneğiniz yok.
Нямате избор.Başka seçeneğiniz yok.
Вие нямате друг избор.Seçeneğiniz yok Lloyd.
Нямаш избор, Лойд.
