Примери за изречение с ниско качество
Sinekkuşları hızlı kulvarda yaşar turbo güçlü metabolizmaları ile kaktüsün 10000 katı daha hızlı hareket edebilme yeteneğiyle bir sinekkuşu büyük miktarlarda nem yakalar ve bunu gösteriş içinde mevsimlere yayar.
Sinekkuşuyla yatıyordur.
Да чукаш колибри.Sinekkuşunun en iyi arkadaşı olabilirsin.
Добрата приятелка на колибрито.Ama orada öylece duruyorar ve sinekkuşuna diyorlar ki.
Те обаче седят безпомощно и казват на колибрито.Ayın dünyaya değdiği yeri bul ve sinekkuşunu serbest bırak.'.
Намери къде луната докосва земята и освободи колибрито.O uçuyor, hızlı uçuyor O havada dönüyor Benim küçük sinekkuşum.
Тя хвърчи, тя лети, кръжи във въздуха- моето малко колибри.Ve bir sinekkuşu.
И колибри.Ben bir sinekkuşu olacağım.
Ще бъда като колибрито.Her zaman bu sinekkuşu gibi olmalıyız.
Винаги трябва да подражаваме на колибрито.Altı kupa kahve içmiş sinekkuşu gibiyim.
Като врабче на шест чаши кафе.Şu sinekkuşu pastaları çok lezzetli görünüyor.
Тази торта изглежда прекалено добре.Sinekkuşu besleyicilerine gidiyordum ve Lord Sheldonı yürütüyordum.
Бях се запътил към хранилките заедно с Лорд Шелдън.Britanya Kolumbiyasındaki Gibsons bölgesinde Xantus Sinekkuşu görülebilir.
Xantus's hummingbird е видян в заден двор в Гибсънс.Parlak, mavi gökyüzüne karşı bir sinekkuşu duruyordu.
Срещу светлото синьо небе имаше пееща птиц.Pekala, millet, sinekkuşu lotosu zamanı. Yaşasın.
Хайде хора, време е за"Колибри лото.Sadece bir kuş içebilir- kılıç gagalı sinekkuşu.
Само една птица може да го направи- мечоклюното колибри.Kolibri olarak da bilinen sinekkuşu geriye doğru uçabilen tek kuş türüdür.
Колибрито е единствената птица, която умее да лети назад.Bazen simbiyoz harika adaptasyonlara yol açar- atmaca ağızlı sinekkuşu güvesinin adaptasyonunda çok güzeldir.
Понякога симбиозата води до прекрасни адаптации- като тази гълъбова опашка, която е прекрасно доказателство за адаптацията.Sinekkuşu sesi gibi bir uğultu var.
Чува се звук като от колибри.And dağlarında bir gezideydim ve bir sinekkuşu üzerimden uçtu geçti. Sonra bir anda durdu ve bana baktı.
Беше на поход в Андите и една птица долетя до мен, и просто стоеше там, взирайки се в мен.
