Примери за изречение с ниско качество
Avrupa büyük boyutlu ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıyadır.
ЕС обаче продължава да е изправен пред сериозни икономически и социални предизвикателства.Kendimi her zaman buna adadım. Haksızlıklara büyük sosyal sorunlara.
Посветил съм се на това- несправедливостите, социалните драми.bu çocukların hepsinin sosyal sorunları var, hepsinin.
всички тези деца има социални проблеми, всичките.Bu okullardaki çocuklar çoğunlukla dar gelirli ve sosyal sorunları olan ailelerden geliyorlar.
Децата в тези училища често произхождат от семейства с ниски доходи и социални проблеми.Elektrik erişiminden yoksun olma, dünyanın birçok bölümünde çeşitli sosyal sorunlara neden olmaktadır.
Липсата на достъп Anaakım sanatı, sinema… sosyal sorunlarla ilgili konuşmak için dünyayı boydan boya geçmiştir.
Масовото изкуство, киното е било използвано по цял свят, Uzmanlar sonunda teknolojinin, sosyal sorunlara sebep olacağını anlamış olacak ki bir çözüm üretmişler.
Е техничарчетата най-накрая осъзнават, че технологиите причиняват социални проблеми, затова са измислили решение.Başkan Clark, bu durumdaki insanların ekonomik değil, sosyal sorunların bir ürünü olduğunu söylüyor.
Президентът Кларк казва, че тези хора са резултат на социални проблеми, не Arnavutlukta, bir kadının gebeliği psikolojik ve sosyal sorunlara yol açtığı zaman kürtaja izin veriliyor.
Абортите в Албания са разрешени, когато бременността на жената причинява психологически и социални проблеми.göçleri ve sosyal sorunları belgeleyerek geçirdi.
миграция и социални проблеми в целия свят.Gündüz sık idrara çıkma ise gitmek istediği yerde tuvalet arayışı gibi sosyal sorunlara neden olmaktadır.
А честото ходене по нужда пред деня става причина за социални проблеми, като това непрекъснато да се търси тоалетна.Bu sosyal sorunlarda ve toplum içinde karşılaştığımız birçok sorunda çözümleri görmeye nasıl bir eğilimimiz var?
Как се стараем да видим решенията на тези социални проблеми, Ancak analist, ekonomik ve sosyal sorunları ortadan kaldırmak için satışların adım adım gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.
Продажбите обаче трябва да се извършват поетапно, за да се избягнат икономически и социални проблеми, заяви той.Erion Veliaj: Arnavutlukda halk; siyasi, ekonomik ve sosyal sorunları açık ve özgür bir şekilde tartışamamaktadır.
Ерион Виляй: В Албания липсва открит и откровен дебат по политическите, икономическите и социалните проблеми.Sığınaklar yerle bir edilecek ve ABD, yüz yılı aşkın süredir mücadele ettiği sosyal sorunları çözmeye sonunda başlayacak.
Ще ги затворят и САЩ ще започнат да решават социалните проблеми, с които се борели повече от 100 години.hareketi kapsamında başlatılan festival, geleneksel olarak önemli sosyal sorunlara dikkat çekilmesine aracılık ediyor.
част от студентско протестно движение срещу режима на Милошевич, традиционно служи като форум за привличане на вниманието към сериозни социални проблеми.Bence metal Çin hükümetinin bazı sosyal sorunları çözmesine yardımcı çünkü gençler nefret
Metal-ът всъщност помогна на правителството да реши някои социални проблеми… защото младежите могат да изразят агресиятаküresel ekonomik kriz de BHnin ekonomik ve sosyal sorunlarını şiddetlendirdi.
глобалната икономическа криза утежни икономическите и социалните проблеми на БиХ.Facebookun kurucusu Mark Zuckerberg,“ En büyük sosyal sorunlara odaklanmak için şirketin yönetilme biçimini köklü bir şekilde değiştirdiklerini” söylemişti.
Откривателят Марк Зукърбърг заяви, че"фундаментално е бил променен начинът на управление компанията, за да се фокусира повече внимание върху големите социални проблеми.Eğer uzmanlık alanları insanların sosyal sorunlarını çözmeye çalışmak için onları kafeslemek olan kişileri işe alırsanız iyi bir çözüm elde edemezsiniz.
Ако наемеш хора, които са експерти единствено в затварянето на индивиди в затвора в опит за справяне със социални проблеми, няма да получиш много добро решение.
