Düşük kaliteli cümle örnekleri
Unsere Regeln stehen in der Verfassung und nicht in Boulevardblättern.
Yasalarımız anayasada yer alır, bulvar gazetelerinde değil.In der Verfassung steht, daß der Präsident Moslem sein muß.
Anayasaya göre devlet başkanının Müslüman olması şartı vardır.Wie die Verfassung geändert werden kann, steht in der Verfassung.
Anayasanın nasıl değiştirileceği, Anayasanın içinde yazılıdır.Ich war nicht in der Verfassung, meine Freude auszudrücken.
Mutluluğumu ifade edebilecek bir kafa durumunda değildim.In der Verfassung steht, daß der Präsident Moslem sein muß.
Ama anayasaya göre devlet başkanı Müslüman olmak zorunda.Und DeIenn ist nicht in der Verfassung, sie durchzuführen.
Ve Delenn de töreni yönetecek durumda değil.Damals hatten 67 Prozent für das Abtreibungsverbot in der Verfassung gestimmt.
O zaman oylamaya katılanların yüzde 67si anayasada yer alancak kürtaj yasasını desteklemişti.Julia ist nicht in der Verfassung, um Lebensentscheidungen zu treffen.
Julia, hayati kararlar alabilecek durumda değil.Aserbaidschan erkannte 1995 das Recht auf Kriegsdienstverweigerung in der Verfassung an.
Azerbaycan 1995 yılında vicdani ret hakkını anayasal olarak tanımıştır.Anayasada masumiyet karinesinin varlığı, tasarımın birçok yasal ilişkide uygulanmasına izin verir.Man findet die Antwort weder in der Unabhängigkeitserklärung noch in der Verfassung.
Ne Bağımsızlık Bildirisinde, ne de Anayasada bir yanıt bulamazsınız.Er war nicht in der Verfassung dazu. Wieso nicht?
Adamın sevişecek hâli yok.- Neden?Hessen hat als einziges Bundesland die Todesstrafe noch in der Verfassung stehen.
Almanyada idam cezasının hâlâ anayasada bulunduğu tek eyalet Hessendir.Lady Lyndon ist nicht in der Verfassung, irgendjemandem Weisungen zu erteilen.
Leydi Hazretleri kimseye talimat verecek durumda değil.Ich bin ganz und gar nicht in der Verfassung zu schreiben.
Katiyen bir şeyler yazacak halde değilim.Du bist nicht in der Verfassung, dich darum zu kümmern.
Bakıyorum da çantan şurada ve sen alacak durumda değilsin.Und was Kinder anging… war sie nicht in der Verfassung.
Çocuk konusuna gelince… sağlığı buna hiç müsait değildi.Was ist Pflicht und Recht in der Philosophie und in der Verfassung?
Felsefe ve Anayasada görev ve hak nedir?Du bist nicht in der Verfassung, um neue Freunde zu suchen?
Şu anda yeni bir arkadaş edinecek durumda değilsin, tamam mı?Troy! Du bist zurzeit nicht in der Verfassung, mir zu helfen!
Şu anda bana yardım edebilecek durumda değilsin. Troy!
