KLEIN - Turkce'ya çeviri

• küçük
• klein
• ufak
• kısa
• minik
• küçücük
• küçüktür
• küçüktü
• küçükken
• ufaktan
• ufaktır

Klein Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich dachte, mein Leben wäre klein.
Hayatımın ufak olduğunu düşünmüştüm.

Da war sie noch klein.
O zamanlar küçücük bir kızdı.

Angela Klein und Margaret Becker.
Angela Klein ve Margaret Becker.

Er ist klein.
Bu yetecektir. Cüssesi küçük.

Klein, aber sauber.
Küçüktür ama temizdir.

Ja, ja. Sie war ziemlich klein.
Çok küçüktü ve çok şirindi. -Evet.

Klein, haarig, wütend?
Kısa, kıllı ve öfkeli mi?

Wenn Klein Artie nicht wäre.
Evet, minik Artieden olmasa.

Wer klein ist, muss sehr, sehr gut sein.
Eğer ufak tefeksen çok, çok iyi olman lazım.

Robert Klein, Rue des abbesses 32, erster Stock.
Robert Klein, 32 Rue des Abbesses, ikinci kat.

Und sich damit ihre Welt klein machen.
Dünyasını küçücük hale getirir.

Danke. Ungewöhnlich klein für einen Nymphalis polychloris.
Bir Nymphalis polychloris için çok küçük görünüyor.- Teşekkürler.

Ich war klein und spielte gut Fußball.
Küçükken çok iyi futbol oynardım.

Klein, aber so schnell.
Küçüktü ama çok hızlıydı.

Es ist klein, aber es hat heißes
Küçüktür ama soğuk,

Schwester Hooper mag klein sein, ist aber treu ergeben.
Hemşire Hooper kısa olabilir, ama çok sadıktır.

Das passt zu Klein Artie.
Minik Artieye de daha çok uyuyor.

Ich bin nicht klein.
Ben ufak değilim.

Howard Klein, die Swidlow-Feier?
Howard Klein, Swidlow sünneti?

Ich fühle mich wieder klein.
Küçücük hissediyorum kendimi yine.