RAUSLASSEN - Turkce'ya çeviri

• çıkarmak
• bırakmak
• çıkarmalısın
• çıkarmam
• çıkarsın
• izin

Rauslassen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Sie müssen ihn rauslassen. Wenn wir es ihnen erklären.
Belki eğer onlara açıklarsak. Onu bırakmalılar.

Sie müssen mich rauslassen.
Beni bırakman lazım.

Ich muss die Pferde rauslassen.
Gidip atları çıkarmalıyım.

Soll ich dich hier rauslassen?
Seni burada bırakmamı?

Damit die Amerikaner dich rauslassen.
Bunu Amerikalıların korkup seni bırakmaları için yaptı.

Ich muss Sie rauslassen.
Seni salıvermek zorundayım.

Ihr müsst ihn jetzt rauslassen.
Onu hemen serbest bırakmak zorundasınız.

Sie müssen ihn rauslassen.
Onu salıvermek zorundasınız.

Kann mich bitte jemand hier rauslassen?
Biri beni buradan çıkarabilir mi lütfen?

Manchmal muss man seine Gefühle rauslassen.
Bazen duyguları serbest bırakmak lazım.

Können Sie mich gleich hier rauslassen?
Beni burada indirebilir misin?

Soll ich dich hier rauslassen?
Şurada indireyim mi seni?

Du musst deine Wut rauslassen, Janet.
Öfkeni çıkarman lazım, Janet.

Wo soll ich dich rauslassen?
Seni nerede indirmem gerekiyor?

Frank muss sie rauslassen.
Frankin çıkarması gerekiyor.

Bist du sicher, dass deine Mutter sie rauslassen will?
Annenin onları serbest bırakmamızı istediğinden emin misin?

Du musst mich rauslassen!
Beni çıkarman lazım!

Du sollst mich rauslassen, du Schwein!
Dışarı çıkar beni, seni piç!

Du musst ein wenig den Wolf rauslassen.
Kurdu biraz serbest bırakman gerekiyor gibi.

Das Rauslassen von Emotionen hält uns gesund.
Duyguların dışavurumu, bizi sağlıklı kılar.