DON'T HAVE TO GO - Turkce'ya çeviri

• gitmek zorunda değilsin
• gitmeme gerek yok
• gitmen şart değil
• gitmen gerekmiyor değil
• gitmek zorunda değilim
• gitmene gerek yok
• gitmek zorunda değiliz
• gitmek zorunda değilsiniz
• gitmemize gerek yok
• gitmem şart değil
• gitmemiz şart değil
• gitmeniz şart değil

Don't have to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I don't have to go, but you do..
Ben gitmek zorunda değilim ama sen zorundasın..

We don't have to go to the stupid game.
Bu aptal maça gitmek zorunda değiliz.

They can't force you. You don't have to go!
Gitmek zorunda değilsin! Seni zorlayamazlar!

No, we don't have to go to that… actually, we do.
Hayır gitmemize gerek yok.- Aslında var.

You guys don't have to go to Qing.
Qinge gitmek zorunda değilsiniz.

Then I don't have to go personally.
O zaman kendim gitmek zorunda değilim.

Well, we don't have to go to the beach.
O zaman plaja gitmek zorunda değiliz.

You don't have to go!
Onunla gitmek zorunda değilsin!

I don't have to go.
Gitmem şart değil.

So-so I don't have to go in?
So-so ben gitmek zorunda değilsiniz?

Of course. We don't have to go to some fancy resort to have fun.
Eğlenmek için lüks bir tesise gitmemize gerek yok. Tabii ki.

You don't have to go, Jake.
Senin gitmene gerek yok Jake.

Thank God I don't have to go.
Tanrıya şükür ben gitmek zorunda değilim.

We don't have to go to fratelli's tonight.
Bu akşam Fratelliye gitmek zorunda değiliz.

Evelyn, you don't have to go with her.
Evelyn onunla gitmek zorunda değilsin.

We don't have to go.
Gitmemiz şart değil.

I don't have to go to school.
Okula gitmem şart değil.

We don't have to go to some fancy resort to have fun. Of course.
Eğlenmek için lüks bir tesise gitmemize gerek yok. Tabii ki.

You don't have to go there.
Siz oraya gitmek zorunda değilsiniz.

Lucy, you don't have to go either.
Lucy. Senin de gitmene gerek yok.