SHE HAD TO GO - Turkce'ya çeviri

• gitmesi gerekti
• gitmek zorunda
• gitmesi gerektiğini
• gitmek zorundaydı
• yatması gerekiyordu

She had to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

No. She had to go back to San Francisco for a few days.
Bir kaç günlüğüne San Franciscoya gitmesi gerekti.

She waited for you, but said she had to go somewhere.
Seni bekledi, ancak bir yere gitmesi gerektiğini söyledi.

But she had to go to the toilet.
Ama tuvalete gitmek zorunda kalıyordu.

Marie's actually not here, she had to go home this morning.
Marie burada değil, bu sabah eve gitmesi gerekti.

She said she had to go.- Where's Rachel?
Rachel nerede?- Gitmesi gerektiğini söyledi?

She is not here, she had to go to the hospital for an emergency.
Doktor burada değil. Acil bir vaka için hastaneye gitmek zorunda kaldı.

She had to go home to check on a houseguest.
Misafirine bakması için eve gitmesi gerekti.

Nanny told me she had to go away.
Dadı bana onun uzağa gitmesi gerektiğini söyledi.

She had to go home. Get up.
Kalk. Eve gitmek zorunda kaldı.

And then she had to go. The visiting nurse waited an hour.
Hemşire bir saat bekledi, sonra gitmesi gerekti.

Officer Garvey came in for a minute, but she had to go.
Memur Garvey geldi ama gitmesi gerekti.

Or she would have felt she had to go to a hotel.
Söylesem kendini otele gitmek zorunda hissederdi.

She had to go to Chicago for business.
İş için Chicagoya gitmesi gerekti.

She had to go to Geneva for a lamb's blood treatment.
Kuzu kanı tedavisi için Cenevreye gitmek zorunda kaldı.

Yes, she had to go to the courthouse.
Evet, adliyeye gitmesi gerekti.

She had to go to Kazakhstan to live with uncle.
Amcasıyla yaşamak için Kazakistana gitmek zorunda kaldı.

Okay. Goodbye. She had to go.
Tamam. Bye. Gitmesi gerekiyormuş.

Yeah, she had to go.
Evet, gitmesi gerekmiş.

She had to go'cause something came up.
Bir işi çıktığı için gitmesi gerekmiş.

Where's Jane? She had to go home.
Jane nerede? Eve gitmesi gerekti.