Bir john Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir John Nash'' Oyun Teorisi'' uygulamasıdır.
Bir John Barrymore ve soda daha ister misiniz?
Bir John Wick kolay kolay gelmiyor.
Sen bir John G. sin.
Cinayet işi biraz karışık. Kurbanın, bir John Doe.
Bana sürekli bu şişeden getiren bir John var.
Buna izin vermeyeceğim. Bu ailede bir John Rimbauer yeter.
They Live( 1988): Bir John Carpenter klasiği.
Etrafta uçan güvercinler olsaydı, bir John Woo filminde olurduk.
Biliyor musun, birkaç yıl önce Philadelphia Sanat Müzesinden bazı eserleri çalan bir John Larabee vardı.
Sam Adams da bir bira markası ve sizde ondan çok fazla varsa,… bir John A. Hancock bağışıyla sonuca bağlarsınız.
Sadece güzel şeyleri vaat eden güneşli ve bulutsuz bir günde John ve sevgili karısı Molly,
Bir zamanlar Johnun bir kız arkadaşı vardı.
Birkaç günde bir Johnun hayatı gözlerimin önüne gelecek şekilde yaşayamam.
İyi sıradan bir Johndu.
Ona cevap da bir başka Johndan geldi.
Bakın, Lorna bir zamanlar Johna değer verirdi.
Ben sadece başka bir johnum.
Bir John Doe mu?
Sıradan bir john green kitabı.