Sadece tek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu risk benim alacağım bir risk. Bunu farkındayım, ama bunun sadece tek seçeneğimiz olduğunu mu söylüyorsun?
Corvette, tüm gerçekten Amerikada sadece tek gerçek spor araba.
Sadece tek bir arkadaşım var.
Sadece tek bir soru: Böyle uçmayı nerede öğrendin?
Hayır, sadece tek Dick Cheney var.
Röportaj yapacağım, ama sadece tek bir sebepten ötürü.
Adada sadece tek bir havaalanı var.
Debbi, sadece tek sorum olacak. Bay Ardiles?
Biliyorum. Sadece tek bir soru.
Sadece tek bir cümle.
Benim sadece tek gözüm var.
Evet? Sadece tek battaniyemiz mi var?
Bay White?- Sadece tek bir hedef?
Sadece tek oyun.
Sadece tek oğlu olan David.
Sadece tek takım: Yıl boyunca aynı lastik takımını kullanmak istiyorsanız.
Muhtemelen sadece tek. Anne böyle bir şeyler olacağını tahmin etmişti.
Beni kendine yaklaştırdı. Ve sadece tek bir kelimesini anlayabildim.
Çünkü biz, insanların arasında sadece tek bir fark olduğunu biliyoruz.
Sadece tek bir hasta.