LOOP - Ingilizce'ya çeviri

• loop

Loop Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Şans eseri Loopta motor tedarik işi yapan birini tanıyordum.
Luckily I knew a chap in the loop-- motor supplies.

Hadi canım sen de- Maple Loopsu o mu yazdı?
Get out of here. He wrote Maple Loops?

Şu tarafta, West Loopun 800 metre güneyinde kamp kurduk.
We're camped down that way, about a half mile south of West Loop.

Eve dönmek için Loopu geri istiyor musun?
Do you wanna get the Loop back to the condos?

Sen Joe Loopu istiyorsun.
You want Joe Loop.

Kaitsu, hatırlıyor musun Jarinin loopu kapalı mıydı?
Kaitsu, do you remember if Jari closed the loop?

En azında bir defa da olsa Fruit Loopu görmelisin.
You have to see the Fruit Loop at least one time.

Loopun güneyinde her 400 metrede bir barikat istiyorum!
I want blockades at every quarter mile south of the Loop!

Yani Joe Loopu öldürüp cesedini Griffith Parka atışından mı bahsediyorsun?
You mean that you beat Joe Loop with a bat and dumped his body in Griffith Park?

ISight kamera, LED flaş ve Loopu içermeyen 16 GBlık bir sürüm 30 Mayıs 2013te piyasaya çıktı.
A 16 GB version that did not include the iSight camera, LED flash and Loop was released on May 30, 2013.

Bellman-Ford algoritması meydana gelen yönlendirme looplarını ve sonsuza dek sayma probleminden bunların zarar görmelerini engelleyemez.
The Bellman-Ford algorithm does not prevent routing loops from happening and suffers from the count-to-infinity problem.

Şans eseri Loopta motor tedarik işi yapan birini tanıyordum.- Olamaz!
Luckily I knew a chap in The Loop- motor supplies. Darned if I don't lose my wallet!

elektronik looplar ve metal-piyanolar barındırır.
ambient, and electronic loops.

Arkadaşımız Karen Loopa göre… göl civarındaki insanlar, Donun öldüğünü… haberlerde duyduklarında tam da böyle demişlerdi.
When they heard the news of Don's passing. that's how most people around the lake reacted According to our friend Karen Loop.

Mirasçıları için biraz para olabilir. loopu kapalı ve makina kuru ise.
If the loop was closed and the machine is dry, it could be worth some money for the heirs.

Onlara Loopu, Madisonın kuzeyindeki tüm Rogers parkı. 16ncı caddenin kuzeyindeki
I'm gonna give them the Loop north of Madison all of Rogers Park.

Ilımlı bir geri dönüş alan ilk tiyatral girişim Loopy De Loopa rağmen, Hanna-Barbera kısa zaman sonra başarılı iki televizyon serisi oluşturdu:
Despite a lukewarm response for their first theatrical venture, Loopy De Loop, Hanna-Barbera soon established themselves with two successful television series: The Huckleberry Hound Show

32 GB modellerinde bulunan arka iSight kamera ve iPod Touch Looptan yoksundu.
lacks the rear iSight camera and the iPod Touch Loop that is included in the 32 GB models.

tüm vücudu ile çalıyor. TEDin Full Spectrum Auditionsında, ritimlerini ve loopları oluşturduktan sonra, müziğin geleceği için kendi vizyonunu paylaştığı 3 dakikalık şarkıyı çalıyor.
after locking in his beats and loops, he plays a 3-minute song that shares his vision for the future of music.

Casusluk yapıyordu Loop.
He was spying, Loop.