AN EXTENSION CORD in Turkish translation

[æn ik'stenʃn kɔːd]
[æn ik'stenʃn kɔːd]
uzatma kablon
uzatma kablosuna

Examples of using An extension cord in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
But you have only got an extension cord. You want to run high voltage.
Yüksek voltaj açmak istiyorsun, ama elindeki tek şey bir uzatma kablosu.
Not as I have been, but as an extension cord to the King.
Olduğun gibi değil ama, bir uzatma kablosu gibi.
some duct tape and an extension cord.
biraz bant ve uzatma kablosu al.
do you have a generator and an extension cord?
merak ettik de: bir jeneratör ve uzatma kablon var mı?
You think one of them units… and killed its maker? crawled up an extension cord.
Bu birimlerden biri, uzatma kablosundan tırmanıp yaratıcısını… öldürmüş olabilir mi sence?
And killed its maker? crawled up an extension cord… You think one of them units?
Bu birimlerden biri, uzatma kablosundan tırmanıp yaratıcısını… öldürmüş olabilir mi sence?
I had to get my hair dryer and an extension cord and melt the poor thing free.
Saç kurutma makinemi alıp,… bir uzatma kablosu çıkarttım ve eritip zavallı şeyi kurtardım.
I'm going to run out and go to the hardware store Grab an extension cord, and them I will come right back.
Ben bir koşu hırdavatçıya kadar gideyim ve, bir uzatma kablosu aldıktan sonra hemen geri dönerim.
MAYBE I CAN GET AN EXTENSION CORD AND HANG MYSELF.
Belki bir uzatma kablosuyla kendimi asabilirim.
I strangled him with an extension cord.
Uzatma kablosuyla onu boğdum.
You tried to… with an extension cord.
Bir uzatma kablosuyla denedin.
Listen, I brought you an extension cord.
Bak, sana bir tane uzatma kablosu getirdim.
Naomi, listen. I brought you an extension cord.
Naomi, bak, sana bir tane uzatma kablosu getirdim.
I brought you an extension cord.
sana bir tane uzatma kablosu getirdim.
Look, it's an extension cord. It goes both ways.
Bak, bu uzatma kablosu, iki yöne de gider.
He doesn't even know what to do with an extension cord.
Daha uzatma kablosunun ne işe yaradığını bile bilmiyor.
I would flog you with an extension cord!
seni uzatma kablosuyla döverdim!
We are gonna jump off of here with an extension cord to break our fall.
Düşüşümüzü kesmek için bir uzatma kablosuyla buradan atlayacağız.
Just got to find… I got an extension cord to plug in my bug zapper.
Böcek kovucuyu çalıştırmak için… uzatma kablosu bulmam gerek.
I will let you tie me up with an extension cord if you ask real nice.
Kibarca istersen beni uzatma kablosuyla bağlamana izin veririm.
Results: 156, Time: 0.0441

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish