AWAY FROM EVERYTHING in Turkish translation

• her şeyden uzakta
• herşeyden uzakta
• her şeyden uzaklaşmak
• her şeyden uzak

Examples of using Away from everything in English and their translations into Turkish

You need a safe house away from everything.
Güvenli bir eve ihtiyacın var. Her şeyden uzak dur.

Just being with you or being- away from everything?
Sadece seninle olmak mı yoksa her şeyden uzaklaşmak mı?

It's the chance we have been waiting for, an opportunity to be together, away from everything.
Bu harika. Beklediğimiz şans her şeyden uzakta, birlikte olmak için bir fırsat.

Or maybe we had just been put there away from everything to nurse our wounds and sit out the war.
Veya oraya öylesine koyulmuştuk her şeyden uzak yaralarımızı iyileştirip savaşın bitmesini beklemek için.

Maybe away from everything in a completely different atmosphere, you will be more relaxed.
Her şeyden uzak olursan, yani tamamen farklı bir atmosfere girersen, o zaman daha sakin olabilirsin.

This place I'm going to show you is clean away from everything but the sky and the trees.
Size göstereceğim bu yer diğer her şeyden uzakta gökyüzü ve ağaçların arasında bir yer.

just… just the two of us alone and away from everything, just seeing the world.
Tek başımıza ve her şeyden uzakta dünyayı görürüz.

fight or move their people away from everything they have ever known.
Büyük düzlüklerde kalıp savaşacaklardı ya da halklarını tanıdıkları her şeyden uzağa götüreceklerdi.

me… away from here, away from everything.
ben… Buradan, herşeyden uzağa.

They finally get a chance to get away from everything and have some fun,
Nihayet her şeyden kaçıp biraz eğlenme fırsatı buluyorlar

Then they finally get a chance to get away from everything and have some fuckin' fun,
Nihayet her şeyden kaçıp biraz eğlenme fırsatı buluyorlar ve sen bunu mahvediyorsun,

Isn't planning to kill her. Carolina. A man who buys two passages to leave with a woman and get away from everything.
Kadını öldürmez. Carolina. Bir kadınla iki seyahat satın alan ve her şeyden kaçmayı düşünen bir adam.

In there, deep in those forests, away from everything you know, everything you have ever been taught… by school
Orada, ormanların derinliklerinde, her şeyden uzakta, bilirsiniz, hakkında düşündüğünüz her şey… okul,

In there, deep in those forests, you find peace, Juha, kinship, harmony, even safety. by school or book or song or rhyme, everything you have ever been taught… away from everything you know.
Bilirsin, herşeyden uzakta Orada, ormanların derinliklerinde, uyumu, güveni bile. hakkında düşündüğünüz her şey… orada huzuru bulabilirsin, Juha, yakınlığı, okul, kitaplar şarkı veya şiirler.

everything you have ever been taught… away from everything you know.
şiir, öğrendiğin her şeyden uzakta… huzuru buluyorsun.

Away from everything ugly.
Her şeyden uzak, çirkin.

You're away from everything.
Her şeyden çok uzaklardasın.

Come away from everything here.
Buradan her şeyden uzaklaş.

Keep away from everything secular.
Sizi özellikle dünyevi şeylerden uzak tutar.

Being away from everything feels good.
Her şeyden uzak olmak güzel hissettiriyor.