Examples of using Can't wait to see in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yes. And they can't wait to see you too!
Evet! Onlar da seni görmek için sabırsızlanıyor!What? I can't wait to see you. Hey.
And they can't wait to see you too. Yes!
Evet! Onlar da seni görmek için sabırsızlanıyor!Okay, I also can't wait to see the final piece.
Tamam. Ben de son parçayı görmek için sabırsızlanıyorum.Grandma can't wait to see you.
Büyük annen seni görmek için sabırsızlanıyor.My good friend, I can't wait to see you again.
En iyi dostum, seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.The judges can't wait to see your final pieces.
Jüri, işinizin son hâlini görmek için sabırsızlanıyor.Oh, great, the kids can't wait to see Roni.
Harika, çocuklar Roniyi görmek için sabırsızlanıyor.She said that Kira can't wait to see you.
Kiranın seni görmek için sabırsızlandığını söyledi.I can't wait to see what the ladies have done to you.
Bayanların size yaptığını görmek için… sabırsızlanıyorum.We can't wait to see her either.
Biz de prensesi görmek için sabırsızlanırız.I bet your dad can't wait to see you.
Eminim baban seni görmek için sabırsızlanıyordur.Can't wait to see everyone.
Herkesi görmek için sabırsızlanıyorum.Can't wait to see the bathrooms.
Banyoları görmek için sabırsızlanıyorum.Tom can't wait to see you.
Tom seni görmek için sabırsızlanıyor.I can't wait to see you, Kevin.
Seni görmek için sabırsızlanıyorum, Kevin.Can't wait to see you. Great.
Seni görmek için sabırsızlanıyoruz. Harika.Can't wait to see my granddaughter.
Torunumu görmek için sabırsızlanıyorum.Can't wait to see you.
Seni görmek için sabırsızlanıyoruz.Can't wait to see all this.
Onları görmek için bekleyemeyeceğim.
