GO TO THE WINDOW in Turkish translation

• pencereye git
• pencereye gidin camı
• cama doğru git
• pencereye çıkma

Examples of using Go to the window in English and their translations into Turkish

Never get out of bed, never go to the window and never look behind the curtains!
Asla yataktan çıkma. Asla pencereye çıkma. Asla perdenin arkasına bakma!

And see the car sitting across the street. So they wouldn't have to hang up the phone and go to the window.
Ve caddedeki o arabayı görmesinler diye… Telefonu kapatıp pencereye gitmek zorunda kalmasınlar Klu Klux Klanla polisin aynı şey olduğu.

You think because you're a cop we won't come to your home?- Go to the window.
Pencereye çık. Polissin diye evine gelemez miyiz sandın?

float up weightless and go to the window and see the world.
ağırlıksız olarak salınmak ve cama gidip dünyaya bakmaktı.

Mary went to the window.
Mary pencereye gitti.

Tom went to the window and opened it.
Tom pencereye gitti ve onu açtı.

Tom went to the window and closed it.
Tom pencereye gitti ve onu kapattı.

Went to the window.
Bakmaya pencereye gittim.

Maria went to the window and opened the curtains.
Maria pencereye gitti ve perdeleri açtı.

Went to the window… But I… and saw between the ribbons.
Ama… Ama… pencereye gittim… ve kurdeleler arasında onu gördüm.

Bartholomew went to the window and stared.
Bartholomew, pencereye gitti ve dışarı baktı.

What did you do? Went to the window.
Pencereye gittim. Ne yaptın?

Tom went to the window.
Tom pencereye gitti.

The two went to the window to look outside.
Dışarıya bakmak için ikisi de pencereye gitti.

Both of them went to the window to look outside.
Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.

And I went to the window as I always do when the light comes on.
Ben de ışık her yandığında yaptığım gibi pencereme gittim.

What did you do? Went to the window.
Ne yaptın? Pencereye gittim.

Tom stood up and went to the window.
Tom ayağa kalktı ve pencereye gitti.

That woman says"next." The first person goes to the window. The second person moves to the orange line.
Oradaki kadın'' Sıradaki'' diyor, ilk kişi vezneye gidiyor, sıradaki turuncu hatta gidiyor arkasındaki de onu takip ediyor.

So I got up, laying aside Balzac with the greatest reluctance, and went to the window, opened the shutters.
Ben de kalktım, isteksiz bir şekilde Balzac kitabımı bıraktım, pencereye gittim ve panjurları açtım.