I CAN'T GET OUT in Turkish translation

• dışarı çıkamıyorum
• çıkamıyorum
• çıkamayacağım

Examples of using I can't get out in English and their translations into Turkish

But some days, I can't get out of bed.
Ama bazı günler yataktan çıkamıyorum.

I know, baby, but I got something that I can't get out of.
Biliyorum bebeğim ama kurtulamadığım bir iş çıktı.

I can't get out. I can't get out,' said the starling.
Dışarı çıkamam. dışarı çıkamam, dedi sığırcık.

But, I can't get out! Look at the weather?
Fakat gidemedim havaya bakar mısın?

She wants to come because I can't get out.
Ben çıkamıyorum diye o gelmek istiyor.

I can't get out. I do.
Dışarı çıkamıyorum. Ediyorum. Ediyorum..

I can't get out.
Dışarı çıkamıyorum. Ediyorum.

Dad, there's a fire and… and I can't get out.
Baba, yangın çıktı ve… Ve ben çıkamıyorum.

Nicole. I can't get out.
Ben çıkamam. Nicole.

One by one, Henry. I can't get out of here.
Buradan dışarı çıkamam. Birebir, Henry.

I can't get out.
Ben çıkamam ki vereyim.

You think I can't get out of this?
Bu işten sıyrılamayacağımı mı zannediyorsun?

Linda, I can't get out of it.
Linda, işin içinden çıkamadım.

I'm a grown man, I can't get out…?
Ben yetişkin bir adamım. Buradan çıkabilirim.

Rushworth's a fool, and I can't get out.
Rushworth bir aptal, ve dışarı çıkamam.

Dad said I can't get out of here until death.
Babam ölene dek buradan çıkamayacağımı söyledi.

Put one of those tracking things on my legs so I can't get out of the house.
Bacağıma o izleme şeylerinden takın, böylece evden dışarıya çıkamam.

The place is on lockdown, and I can't get out.
Mekan kilit altında ve ben dışarı çıkamıyorum.

That way, I can't get out.
Bu şekilde dışarıya çıkamam.

I can't get out if I'm upstairs.
Eğer üst katta olursam dışarıya çıkamam.