Examples of using I can go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
So I can go home.
Böylece eve dönebilirim.Bragging's not my thing, but I can go for hours.
Övünmeyi pek sevmem ama saatlerce devam edebilirim.Wait. I can go back?
Dur biraz, geri dönebilir miyim?Once you give me the medicine, I can go home?
Bana ilaç verdikten sonra eve gidebilir miyim?I can go somewhere else, Donna, right?
Başka bir yere gidebilirim değil mi Donna?I can go back to find Bonnie.
Bonnieyi bulmaya ben gidebilirim.Ask him if I can go aboard my ship.
Gemime çıkabilir miyim, sor ona.Alec, I can go home!
Alec, eve dönebilirim!If you want to be alone, I can go.
George Costanza ile ne kadar devam edebilirim bilmiyorum.Hiya, Benny. I can go now, huh, captain?
Merhaba Benny. Yüzbaşım, artık gidebilir miyim?Where can I go? Tell me where I can go.
Nereye gidebilirim? Bana nereye gidebileceğimi söyle.I can go back? Wait?
Dur biraz, geri dönebilir miyim?That mean I can go home?
Bu eve gidebilirim mi demek?Of course I can go to Sean.
Seana da gidebilirim pek tabii.Cecilia! Maybe I can go.
Belki ben gidebilirim. Cecilia!I can go anywhere.
İstediğim yere giderim.I can go back to work.
İşe geri dönebilirim.picking up the kid, so I can go all night if.
o yüzden bütün gece devam edebilirim.Or I can go anywhere I want?
Veya istediğim her yere gidebilir miyim?
