I WON'T MAKE in Turkish translation

[ai wəʊnt meik]
[ai wəʊnt meik]
yapmayacağım
to do
to make
to have
to build
yapmam
to do
to make
to have
to build
başaramam
i can't
do
without my
i won't make

Examples of using I won't make in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I won't make the same mistake you did.
Senin yaptığın hatayı yapmayacağım..
I won't make the same mistake you did.
Senin yaptığın yanlışı yapmayacağım..
I won't make any move towards you.
Beni tanıyabilmeniz için herhangi bir hareket yapmayacağım.
And I won't make a choice between the two of you.
Bunu bilmiyoruz. Ve ikiniz arasında seçim yapmayacağım.
You can promise him that. I won't make a scene.
Bundan emin olabilir. Rezalet çıkarmayacağım.
Pretty good. I'm feeling a bit under the weather, so I won't make it today.
Fena değil. Bugün biraz kötü hissediyorum o yüzden gelemeyeceğim.
I won't make a Governor?
Valiliği beceremez miyim?
I won't make it to Tel Aviv today.
Bugün Tel Avive gelemiyorum.
This way I won't make it on time.
Bu şekilde devam ederse bu işi asla zamanında yapamayacağız.
I won't make another tauron meal.
Bir daha Tauron yemeği pişirmeyeceğim.
Then drive faster or I won't make it.
O zaman daha hızlı sür. Yoksa bunu ben yapacağım.
I promise I won't make you stay.
Söz veriyorum, seni kalman için zorlamayacağım.
Out of respect for carmen and elena, I won't make a scene.
Carmen ve Elenaya saygımdan olay çıkarmayacağım.
I won't make problems again.
Tekrar sorun çıkarmayacağım.
I won't make anyone stay.
Kimseyi kalmaya zorlamıyorum.
I just want to know why you left. I won't make a scene.
Neden terk ettiğini bilmek istiyorum. Olay çıkartmayacağım.
I won't make a scene. I just want to know why you left.
Neden terk ettiğini bilmek istiyorum. Olay çıkartmayacağım.
I want to know why you left. I won't make a scene.
Neden terk ettiğini bilmek istiyorum. Olay çıkartmayacağım.
I promise I won't make a scene.
Söz veriyorum olay çıkartmayacağım.
Don't fight, or I won't make dinner.
Kavga etmeyin, yoksa yemek hazırlamam.
Results: 65, Time: 0.0594

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish