I WOULD GO in Turkish translation

• gidip
• gideceğimi
• gidecek
• giderdim
• gittiğimde
• gideceğime dair
• derse girersem
• gideceğim diye
• benim söyleyeceğim bu
• gideceğimi mi
• dalardım
• yerdim
• devam ederdim

Examples of using I would go in English and their translations into Turkish

I insisted that I would go to the men's bathhouse with him.
Babamla birlikte erkekler hamamına gideceğim diye tuttururdum.

I would go to sleep listening to him on his business calls.
Onun iş konuşmalarını dinleyerek uykuya dalardım.

Off the top of my head, I would go with the sense of manifest destiny.
Bana kalırsa'' Açık kader düşüncesi ile yoluma devam ederdim.

I would go to sleep listening to him on his business calls.
Onun iş görüşmelerini dinlerken uykuya dalardım.

Do you think I would go for a skinny bitch like you?
Senin gibi sıska bir kaltak için gideceğimi mi sanıyorsun?

I know which way I would go. Which way?
Hangi yoldan? Hangi yoldan gideceğimi biliyorum?

That I would go with him. He's leaving the firm, and he just assumed.
Şirketten ayrılıyor ve onunla birlikte gideceğimi varsayıyor.

I wish I could. But you know where I would go.
Keşke yapabilsem. Ama nereye gideceğimi biliyorsun.

But you know where I would go. I wish I could.
Keşke yapabilsem. Ama nereye gideceğimi biliyorsun.

You don't think I would go for something like this?
Böyle bir şey için gideceğimi düşünmüyor musun?

I would go anywhere, I would never see Mother again, rayher than lose you.
Hiçbir yere gitmek istemiyorum, anneme bile… seni kaybedeceksem eğer.

From a place I would go.
Gitmek isteyecegim bir yerden.

I would change-- depending on the places I would go-- the title of the exhibition.
Gittiğim yerlere göre serginin başlığını değiştiriyordum.

I said I would go.
Gitmek istediğimi söyledim.

I thought I would go to Florida, but all the planes were booked.
Florida ya gitmeyi düşündüm ama uçakların tümü dolu.

I would go to the supermarket and all of my food is packaged in plastic.
Süpermarkete gittim zaman tüm yiyeceklerim plastik ile paketlenmiş durumda.

I would go down there and he would just stand
Yanına gitsem de o öylece durur

Actually, I was thinking I would go home.
Aslında eve gitsem iyi olacak.

I myself decided that I would go to university.
Üniversiteye gitmeye kendim karar verdim.

I said I would go with her.
Onu gitmeye teşvik ettin.