LIKE TO GO in Turkish translation

• gitmeyi sever
• gitmekten hoşlanırım

Examples of using Like to go in English and their translations into Turkish

My dolls like to go camping all the time at Lake Don Pedro.
Benim bebeklerim Don Pedro gölüne kampa gitmeyi seviyorlar.

Yeah, but some people like to go away on the weekends.
Evet ama bazı insanlar hafta sonları uzaklara gitmek ister.

Rats like to go for your private parts.
Sıçanlar özel yerlerine girmek isterler.

I like to go out with you.
Seninle çıkmak hoşuma gider.

I like to go to the movies to see foreign films.
Ben yabancı filmleri izlemek için sinemaya gitmek isterim.

Wherever old people like to go.
Yaşlı insanlar nereye gitmeyi seviyorsa.

I would like to go home.
evime gitmek istiyorum.

Wilbur and I like to go fishing.
Wilbur ve ben balığa gitmeyi seviyoruz.

I like to go up in that company.
O şirkette yükselmek hoşuma gidiyor.

I like to go old school.
Ben eski okula gitmeyi severim.

Mice like to go behind the chairs too, Lee.
Fareler sandalye arkalarına da girmeyi severler, Lee.

Yes! So, would you two like to go with them?
Evet! Onlar ile gitmek ister misin?

I would like to go with John.
John ile gitmek istiyorum.

I should like to go, too.
Ben de gitmek isterdim.

Cartman, once I would like to go to work drool-free.
Cartman, işe bir kez olsun salyasız giysiyle gitmek istiyorum.

I do like to go into a situation as well-informed as possible, and I must say your staff
Bir göreve mümkün olabildiğince iyi bilgilendirilmiş olarak gitmek isterim, ve ekibinizin bana,

I always wonder… why Western people like to go to church… to confess how guilty they are?
Hep merak etmişimdir… Batılılargünahlarını itirafetmek için… neden hep kiliseye giderler diye?

I would really like to go home.- Uh, you know, sir.
ben gerçekten evime gitmek istiyorum.- Biliyor musunuz bayım.

the greatest tool of our time, to assist people's imagination and help them imagine what it might be like to go into the future.
insanların hayal kurmalarına yardımcı olmaya ve gelecekte nasıl görüneceklerini düşünmeye yardım etmeye çalıştık.

I like to go.
Gitmek isterim Robert.