ME AN EXPLANATION in Turkish translation

[miː æn ˌeksplə'neiʃn]
[miː æn ˌeksplə'neiʃn]
bana açıklama yapmak

Examples of using Me an explanation in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I think you at least owe me an explanation.
Bence bana bir açıklama borçlusun.
It's fine, you don't owe me an explanation.
Bana açıklama borçlu değilsin.- Sorun değil.
I think you owe me an explanation.
Bence bana bir açıklama borçlusun.
I can explain. You don't owe me an explanation.
Açıklayabilirim. Bana açıklama borçlu değilsin.
Don't you think that you owe me an explanation?
Bana bir açıklama borçlu olduğunu düşünmüyor musun?
You don't owe me an explanation. I can explain.
Açıklayabilirim. Bana açıklama borçlu değilsin.
Stop it! You still owe me an explanation!
Durun! Hala bana bir açıklama borçlusun!
He's my father, he owes me an explanation.
Bana açıklama borçlu. O babam.
Ouch! I think you owe me an explanation!
Bana bir açıklama yapman gerek! Of!
Don't you owe me an explanation at this point?
Bana açıklama borçlu değil misin?
You don't owe me an explanation.
Bana açıklamak zorunda değilsin.
I won't let you die until you give me an explanation.
Bana açıklama yapana kadar ölmene izin vermeyeceğim.
You don't owe me an explanation, obviously, but you're a good guy
Bana bir açıklama borçlu değilsin ama sen çok iyi bir adam
But when the years passed and there was no word and… Mary Alice, you do not owe me an explanation.
Mary Alice, bana bir açıklama borçlu değilsin. Ama yıllar geçip, hiçbir haber almayınca.
you owe me an explanation.
dediğin gibi, bana bir açıklama borçlusun.
You don't owe me an explanation. All right, chief, I only said yes so that we.
Şef, evet dedim çünkü… Geç kalma.- Bana bir açıklama borçlu değilsiniz.
How people treat you, how I treated you, why did I think that you owed me an explanation? When I think about everything you have to go through.
Niye bana açıklama borçlu olduğunu düşündüm ki zaten? insanların tavrını, benim tavrımı düşününce, Yaşamak zorunda olduklarını.
And if you can allow me an explanation, these movements that you see,
Eğer bana açıklama şansı verirseniz, gördüğünüz bu hareketler,…
Can you give me an explanation… why anyone would kidnap miss scully… to conceive this child, then put it up for adoption?
Neden birisinin çocuk yapmak için Bayan Scullyi kaçırıp sonra çocuğu evlatlık vermesini bana açıklayabilir misin?
Watson, you don't owe me an explanation. Listen, I was gonna talk to you about it, but you were going through so much with your PCS, and I.
Bu konuyu sana açacaktım ama… hastalığın falan derken çok şey yaşıyordun ve… Watson bana açıklama borcun yok.
Results: 95, Time: 0.0411

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish