PASSING OUT in Turkish translation

['pɑːsiŋ aʊt]
['pɑːsiŋ aʊt]
bayılmadan
fainting
love
to pass out
knocked out
to collapse
dağıtmaya
distribute
to smash
to break
handing out
to give out
deal
redistribution
to allay
to blow up
to disperse
sızmak
to infiltrate
to hack
sneak
pass out
ooze
to penetrate
kendinden geçmeden
dağıtan
distributes
dealer
delivering
handing out
gives
pass out
di
dağıtıyordu
some
delivered
he was passing out
handing out

Examples of using Passing out in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Passing out drunk before. I never heard of him.
Daha önce hiç içip sızdığını duymamıştım.
For passing out?
Bayıldığın için mi?
Between the moment you took them and passing out it felt really sexy.
Aldığın andan kendinden geçinceye kadar çok seksi hissederdin.
Getting drunk and passing out on Thanksgiving?
Sarhoş olup Şükran Gününde kendinden geçtiğin için olabilir mi?
Passing out leaflets knocking on doors ripping our bell-bottoms and running from the fuzz?
Broşür dağıtırlardı. Kapımıza gelirlerdi. Pantolonlarımızı yırtıp zabıtadan kaçarlardı?
We think we know why you keep… passing out.
Neden sürekli bayıldığını çözdük galiba.
It took 46 hours because I kept passing out from the pain.
Çünkü acıdan sürekli bayılıyordum Bunu yapmam 46 saat sürdü.
He keeps passing out. I think he cracked it.
Bayılıp duruyor. Galiba kafatası çatlamış.
And for passing out- it must have been the heat.
Ve bayıIdığım için, sıcak yüzünden oldu.
I wouldn't mind passing out samples.
Örnekleri dağıtırken sorun olmaz.
Fucker keeps passing out, doc.
Yavşak bayılıp duruyor doktor.
Like passing out.
Spotted, Little J passing out in a taxi.
Küçük J bir takside bayılırken görüldü.
Nurses passing out on patients?
Hastaların üzerine bayılan hemşireler?
The brother-- always passing out everywhere.
Abi-- herzaman heryerden çabuk geçiyor.
should be passing out.
dâhil olmak üzere, kendinden geçiyor olmalı.
And how to think to stop myself going mad or passing out.
Ve nasıl kendimi çılgınca bir şey yapmaktan alıkoyacağımı ya da kendimden geçmeyi durdurabileceğimi de biliyorum.
I did. This guy's passing out flyers in the casino.
Şu herif, kumarhanede ilan dağıtıyor.- Ben.
I am very fond of drinking beer and passing out, yes.
Ben, bira içmeyi ve sızmayı çok severim, evet.
You say it's nothing, but why do you keep passing out?
Önemli değil diyorsun ama neden sürekli bayılıyorsun?
Results: 88, Time: 0.0702

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish