RIGHT IN FRONT in Turkish translation

[rait in frʌnt]
[rait in frʌnt]
pekâlâ dün gece onun gözü önünde
sağ önümde
front right
the right frontal
the right anterior
hemen önümde
hemen önünüzde
tam önüne
hemen önümüzde
tam karşımda

Examples of using Right in front in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Is right in front of my place. That pay phone.
Evimin hemen önünde. O ankesörlü telefon.
All the more fun to do it right in front of them.
Bunu gözlerinin önünde yapmaksa işin eğlenceli kısmı.
Right in front of you, sir.
A man died right in front of me.- Knew that.
Hemen önümde biri ölmüştü.- Biliyordu.
No! I'm gonna kill everyone you love right in front of you, No!
Sevdiğin herkesi gözünün önünde öldüreceğim. Hayır! Hayır!
They put an arrow through my father's head right in front of me.
Gözlerimin önünde babamı okla kafasından vurdular.
She's right there on the floor, right in front of you.
O şurada yerde yatıyor, senin hemen önünde.
You got a fall guy standing right in front of you.
Tam önünüzde elinize düşmüş bir adam var.
You got the genuine article right in front of you.
Hakiki yazıyı hemen önünüzde buluyorsunuz.
A man died right in front of me.- Knew that.
Biliyordu.- Hemen önümde biri ölmüştü.
No! No! I'm gonna kill everyone you love right in front of you!
Sevdiğin herkesi gözünün önünde öldüreceğim. Hayır! Hayır!
I killed her. Right in front of him.
Onun gözlerinin önünde. Onu öldürdüm.
Shattered into a million pieces right in front of me. She… It.
Gözlerimin önünde milyonlarca parçaya ayrıldı. O.
Well, yeah, but you can't ask me right in front of him.
Evet, ama bunu, Onun hemen önünde soramazsın.
Go ahead, just park it right in front over here.
Şuraya git ve tam önüne park et.
Do you have a phone book? Right in front of you?
Hemen önünüzde. Telefon rehberiniz var mı?
I'm gonna kill everyone you love right in front of you, No! No!
Sevdiğin herkesi gözünün önünde öldüreceğim. Hayır! Hayır!
Well, could you be a little bit more specific? Right in front of you?
Tam önünüzde. Şey, biraz daha açık olur musunuz?
So he brought in the guy's wife and broke her arms right in front of him.
O da adamın karısını getirdi ve gözlerinin önünde karısının kolunu kırdı.
She was killed two years ago in the Starling City Siege, right in front of me.
İki yıl önce Starling City kuşatmasında gözlerimin önünde öldürüldü.
Results: 888, Time: 0.0608

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish