TO GET SOMETHING in Turkish translation

• bir şey almam
• bir şey elde etmek
• birşeyler almaya
• bir şeyler bulmaya
• bir şeyler alacağım
• bir şeyi almak için
• bir şeyi elde etmeye
• bir şey almanı
• alacak birşey bulmak
• bir şeyi almanı

Examples of using To get something in English and their translations into Turkish

I need to get something from the car. Great.
Arabadan bir şey almam lazım. Harika.

Tom went back to the office to get something he forgot.
Tom, unuttuğu bir şeyi almak için ofise geri döndü.

I'm went out to get something special for dinner.
Öğle yemeği için özel birşeyler almaya gitmiştim.

Just going to get something to drink. Hello friend.
Merhaba arkadaş.- Gidip içecek bir şeyler alacağım.

I need you to get something for me.
Benim için bir şey almanı istiyorum.

But I need to get something from Graham's car.
Ama Grahamın arabasından bir şey almam gerekiyor.

Maybe she went to get something to eat.
Yiyecek bir şeyler bulmaya gitmiştir.

I went out to get something special for dinner.
Öğle yemeği için özel birşeyler almaya gitmiştim.

First priority's to get something to breathe.
İIk öncelik nefes alacak birşey bulmak.

Hello friend.- Just going to get something to drink.
Merhaba arkadaş.- Gidip içecek bir şeyler alacağım.

I want you to get something for me.
Benim için bir şeyi almanı istiyorum.

I need you to get something for me.
Senden benim için bir şey almanı istiyorum.

Yeah, she went to get something to eat.
Evet, yiyecek bir şeyler bulmaya gitmiştir.

I needed to get something from there. Yes.
Oradan bir şey almam gerekiyordu. Evet.

First priority's to get something to breathe.
İlk öncelik nefes alacak birşey bulmak.

What?- I want you to get something for me?
Benim için bir şeyi almanı istiyorum.- Ne?

It doesn't matter. Let's try to get something.
Hadi bir şeyler bulmaya çalışalım. Önemli değil.

I just need to get something.
Bir şey almam lazım.

Anything you want. I need you to get something for me.
Benim için bir şey almanı istiyorum. Çok seviyorum.

Our first priority is to get something to breathe.
İlk öncelik nefes alacak birşey bulmak.