TO LET YOU GO in Turkish translation

• seni bırakmak
• gitmene izin
• seni bırakmaya
• seni bırakmalarını
• gitmenize izin
• seni bırakmasını

Examples of using To let you go in English and their translations into Turkish

To let you go because you're a wonderful person, he said.
Seni bırakmamı çünkü müthiş biri olduğunu söyledi.

Doesn't that mean I'm supposed to let you go?
Bu seni bırakmam gerektiği anlamına gelmiyor mu?

To let you go.
Seni bırakmam.

As your friend, I refuse to let you go.
Dostun olarak seni bırakmayı reddediyorum.

I wanted to tell you that it was wrong to let you go.
Sana söylemek istedim seni bırakmam yanlıştı.

Babe, they're not going to let you go until.
Bebeğim onların duymak istediğini söylemezsen bırakmazlar seni.

I returned it because you asked me to let you go.
Onu geri verdim çünkü benden seni bırakmamı istedin.

He an make the arrangements to let you go.
Seni salmamız için gerekli ayarlamaları yapabilir.

I think maybe it's time to let you go.
Sanırım gitmene izin verme zamanı geldi.

I don't want to let you go.
Gitmene izin vermek istemedim.

You' re asking me to promise to let you go.
Seni bırakmam için söz vermemi istiyorsun.

Convince her it's in her best interest to let you go.
Onun çıkarına en uygun şeyin seni bırakmak olduğuna onu ikna et.

Beg him to let you go, boy.
Seni bırakması için yalvar, evlat.

You asked to let you go.
Seni bırakmamı istedin.

We can't afford to let you go.
Gitmene izin verecek durumda değiliz.

It's hard to let you go.
Gitmene izin vermek zor.

And only one to let you go.
Bırakmak için de tek sebep yeter.

Well, it doesn't look like he's ready to let you go.
Eh, sizi bırakmaya hazır gibi görünmüyor.

I didn't! No, you know what? He's an idiot to let you go.
Hayır bak seni bıraktığı için aptalın teki.

Cause I was supposed to let you go.
Çünkü gitmene izin vermem gerekiyordu.