UNIDENTIFIED OBJECT in Turkish translation

[ˌʌnai'dentifaid 'ɒbdʒikt]
[ˌʌnai'dentifaid 'ɒbdʒikt]
tanımlanamayan bir cisim
belirsiz bir cisim
unidentified object
tanımlanamayan bir nesne
tanımlanamayan bir obje
kimliği belirsiz bir nesne
bir nesne yaklaşıyor kimliği belirsiz

Examples of using Unidentified object in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Unidentified object is still orbiting.
Tanınamayan cisim hala yörüngede.
Unidentified object is still orbiting.
Belirlenmeyen nesne hala yörüngede.
We are picking up an unidentified object closing fast.
Tanımlayamadığımız bir cisim algılıyoruz, hızla yaklaşıyor.
An unidentified object is closing fast.
Tanımlayamadığımız bir cisim algılıyoruz, hızla yaklaşıyor.
We have an unidentified object closing fast. What the devil's going on here?
Tanımlanamayan nesne hızla yaklaşıyor.- Ne oluyor?
The unidentified object is coming toward us.
Tanımlanamayan nesne bu tesise yaklaşmaya devam ediyor.
Unidentified object is continuing its approach to this facility.
Tanımlanamayan nesne bu tesise yaklaşmaya devam ediyor.
Unidentified object approaching Vision One.
Belirlenemeyen bir cisim Vizyon Bire yaklaşıyor.
All those new blips you see are fighter planes… going after the unidentified object.
Şu yeni ışıltıların hepsi… tanımsız cismin peşine düşen savaş uçaklarımız.
Unidentified object analysis complete.
Tanımlanamayan cismin analizi tamamlandı.
I want eyes on that unidentified object.
Tanımlanamayan nesnenin izlenmesini istiyorum.
There's an unidentified object approaching Oa at a somewhat astonishing speed.
Oaya doğru inanılmaz bir hızla yaklaşmakta olan, tanımlanamayan bir cisim tespit edildi.
We are picking up an unidentified object closing fast.
Algılıyoruz, hızla yaklaşıyor. Tanımlayamadığımız bir cisim.
An unidentified object is closing fast.
Hızla yaklaşıyor. Tanımlayamadığımız bir cisim.
Small unidentified object found in subject's nasal cavity. However, does not account for.
Ama cesedin burun boşluğunda bulunan küçük… tanımlanamayan objeyi hesaba katmıyor.
Captain, we have got an unidentified object off our port bow.
Albayım, iskele başomuzluğumuzda… kimliği belirsiz bir cisim var.
However, does not account for small, unidentified object found in subject's nasal cavity.
Ama cesedin burun boşluğunda bulunan küçük tanımlanamayan objeyi hesaba katmıyor.
Two nights ago, at approximately 1900 hours, sat com radar… detected an unidentified object entering Earth's atmosphere… Iosing contact with it 21/2 miles off the coast of Rockwell.
Dünyanın atmosferine giren tanımlanamayan bir cisim tespit etti. İki gece önce, saat 19.00 civarında, uydu iletişim radarı.
The government has not yet issued a statement, but there is no question that there actually is a large, unidentified object circling the Earth at incredible speed.
Dünyayı inanılmaz bir hızla dönen, büyük belirsiz bir cisim olduğu kesin. Hükümet henüz bir açıklama yapmadı ama hiç şüphe yok.
Two nights ago, at approximately 1900 hours, sat com radar detected an unidentified object entering Earth's atmosphere.
Dünyanın atmosferine giren tanımlanamayan bir cisim tespit etti. İki gece önce, saat 19.00 civarında, uydu iletişim radarı.
Results: 75, Time: 0.0482

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish