WON'T TALK TO ME in Turkish translation

• benimle konuşmuyor
• benimle konuşmayacak
• benimle konuşmak
• benimle konuşmayacaksın
• bana küstü

Examples of using Won't talk to me in English and their translations into Turkish

Ian still won't talk to me.
Ian hala benimle konuşmuyor.

Mama, Michael won't talk to me.
Anne, Michael benimle konuşmuyor.

Catherine, your friend Jack won't talk to me.
Catherine, arkadaşın Jack benimle konuşmuyor.

Bruce Sanders won't talk to me.
Bruce Sanders benimle konuşmuyor.

If she won't talk to me, Paula, someone will..
Eğer o benimle konuşmazsa Paula, biri mutlaka onunla konuşacak.

My dad won't talk to me.
Babam benimle konuşmayacaktır.

God won't talk to me.
Tanrı benimle konuşmaz.

Ex that won't talk to me.
Benimle konuşmayan eski eşim.

If you won't talk to me, maybe someone else will..
Eğer sen benimle konuşmazsan, belki de başkası konuşur.

The ex-wife won't talk to me or let me anywhere near the kid.
Eeki karısı benimle konuşmadı ve oğlunun yanına yaklaşmama da izin vermedi.

If you won't talk to me, will the doll?
Sen benimle konuşmayacaksan, oyuncak bebek mi konuşacak?

If you won't talk to me, maybe Sean will..
Sen benimle konuşmazsan belki Sean konuşur.

And how can I help you if you won't talk to me?
Ve benimle konuşmazsan sana nasıl yardım edebilirim?

Cass won't talk to me.
Cass benle konuşmak istemiyor.

Yeah, people here won't talk to me.
Tabii buradaki insanlar benimle konuşmaz.

I walk in the room, and he won't talk to me.
Odaya girdim ama o benimle konuşmadı bile.

Blair still won't talk to me.
Blairde olduğu gibi, hala benimle konuşmuyorlar.

They just… hide in the corners and won't talk to me.
Durdurabileceğimi düşünüyorlar. Bir yerlere saklanmışlar, benimle konuşmuyorlar.

I have been calling here all week and you won't talk to me.
Tüm hafta burayı aradım durdum ve sen benimle konuşmadın.

But the revolutionaries won't talk to me.
Ama devrimciler benimle konuşmayacaklardır.