Low quality sentence examples
Üç tane kitap var.
There are three books.Şimdiden üç tane kitap yazdım.
I have already written three books.O, üç yıl içinde üç tane kitap yazdı.
He wrote Tom kütüphaneden üç tane kitap aldı.
Tom checked out three books from the library.Üç tane kitap okudu diye her şeyi bildiğini sanıyor. Salak.
He's read three books and now he thinks he can judge the world the idiot.masamızda üç tane kitap var.
we have three textbooks in our desks.Galerideki yeni gösteriyi dört gözle bekliyorum üç tane kitap okuyorum ama hiçbiri ilgimi tam olarak çekmedi
I'm up to my ears hanging this new show at the gallery i'm reading three books, none of which i'm making any headway in,Üç tane kitabım varsa neden dışarı çıkayım?
If I had three books, why would I go out?Sonunu bilmediğin üç tane kitabının olduğunu düşün sonra kitabı okuyan insanların olduğu bir yere git.
Imagine you had three books you didn't know the endings to, then you're out in a place where a lot of people know the endings.Ranzamın üzerinde üç tane tıbbi kitap vardı.
I had three medical books above my bunk.
