"Şişman yaşlı" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Şişman yaşlı)

Low quality sentence examples

Mutsuz ve şişman. Yaşlı görünüyordu.
He looked old. Kind of happy and fat.
Şişman yaşlı bir dul olmadan önce… Nicky ile evlensen iyi olacak.
You better hurry up and marry Nicky… before you end up a fat, dusty old maid.
Babe Ruth küçük kız bacakları olan şişman yaşlı birisinden başka birşey değildi.
Babe Ruth was nothing more than a fat old man with little-girl legs.
Şişman ve yaşlı!
Fat and old.
Şişman ve yaşlı dedin!
Get fat and old, you said!
Şişman ve yaşlı erkekleri severim.
I love old fat guys.
Yaşlı şişman erkekleri severim.
I love old fat guys.
Partnerin şişman ve yaşlı olduğu sürece.
As long as your partner's an old fat guy.
Yaşlı şişman adama aşık oluyor?
With the old, fat guy?
Şuradakilerin yarısı gibi şişman ve yaşlı değilsin.
You are not fat and old like half these people.
Amy Mitchell yaşlı şişman bir adam.
Amy Mitchell as old, fat man.
Yaşlı ve şişman.
Old and fat.
Üçüncüde ben şişman ve yaşlı bir kadın olmak istedim.
In the third one I wanted to be a fat, old lady.
Kimin umrunda Yaşlı şişman kalbi ne istiyormuş?
Who cares what old fat heart wants?
Hayatta tek istediğim şey, şişman ve yaşlı olmamaktı.
All I have ever wanted was not to be fat… and old.
Hayatta tek istediğim şey, şişman ve yaşlı… olmamaktı.
And old. All I have ever wanted was not to be fat.
Şimdi yaşlı ve şişman.
Now you're old and fat.
Yaşlı ve şişman gösteriyor.
Old and fat.
Artık şişman ve yaşlı olabilirim, gülleri budayıp domuzlu turta yiyebilirim.
Trim the roses, and eat pork pies. Now I can get fat and old.
Komşularımın evimin önünde şişman ve yaşlı bir fahişenin bağırdığını görmesini istemem.
I don't want my neighbors seeing a fat, old, dirty whore screaming at me on my front lawn.