Examples of using Bile yoktu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Elektriğimiz bile yoktu.
Yanıma aldığımda ayakkabıları bile yoktu. Alsana.
Hiçbir yere yol bile yoktu o zaman.
Arkadaşım bile yoktu. Yok artık.
Evleri bile yoktu, dostum.
Gameboyu bile yoktu patron.- Bilgisayar?
Ay bile yoktu. Zifiri karanlık.
Yıkanacak zamanım bile yoktu. tuvalete gittikten sonra eller.
Alkol bile yoktu kasenin içinde!
Eminim ortada bir kız bile yoktu.- Senin parmağındı.
Sinematografı bile yoktu.
Yeteneği bile yoktu.
Şemsiyesi bile yoktu.
Bir babam bile yoktu!
Meydanda tek bir bira şişesi bile yoktu, bu bir gerçek.
Devamlı bir işim bile yoktu.
Kötü bir nezle değildi, ateşi bile yoktu.
Senin arazi motorsikletin için yakıt alacak paramız bile yoktu.
Kız arkadaşı bile yoktu.
O kadar yanlızdım ki hemşire bile yoktu.