Low quality sentence examples
Otlu peynirin, bulgur pilavının, yoğurdun dışında.
Except that herby cheese, rice, and yoghurt.Bulgur ile sunuluyor. Beyaz yer mantarı soslu.
We also are offering braised sweetbreads with white truffle sauce… On cracked bulgur.İç malzemesi olarak pirinç ve bulgur kullanılabir.
It is mainly used for irrigation and water supply.Bulgur pilavı, yoğurt çorbası ve mantı köyün yemeklerindendir.
Ovdukh is cold yoghurt and herb soup.Bende bir bulgur, bir de akide şekeri var.
I got one BB and one sourball.Mahallede ayrıca bir adet orta ölçekli bulgur fabrikası bulunmaktadır.
An abundant Middle Acheulean industry was also found.Sürekli 4,981 ışınlanmış bulgur demeyi bırakıp, Benimle konuşur musun?
Rimmer, will you stop saying"4,981 irradiated haggis" and speak to me?Her gün birkaç kuruş ile… küçük Kwaminin çamur yerine… bulgur ve çorbaya kavuşmasını sağlayabilirsiniz.
For pennies a day, you can make sure little Kwami has rice and broth to eat, instead of bowl after bowl of mud.Herkesin belli bir günü vardı. O gün gidip eşyamızı alıyorduk. Bizim günümüz her ayın 23-24üydü. Son zamanlarda 120 liralık gıda alıyorduk. Herkes kendi hakkı kadar alıyordu. Pirinç, bulgur, makarna gibi erzaklar alıyorduk. Dönüşte Sarmaşık bizi servisle eve gönderiyordu. Bu mahallede oradan yardım alan çok kişi vardı, çünkü hepsi yoksul.
Everyone had their specific day. We would go and receive our stuff. Our day was the 23rd and 24th each month. Lately, we were receiving 120 liras worth of food. Everyone was getting their fair share. We were getting provisions such as rice, wheat and pasta. Sarmaşık[Association] would send us back to our homes with shuttles. There were a lot of people from this neighborhood as all of them are poor..Bagajda bulguru görecektir.
He will see the grain is in the trunk.Ekim- Bağdat Demiryolunun Ereğli, Konya- Bulgurlu, Battalgazi arasındaki ilk bölümü işletmeye açıldı.
February- The first section of the North-South Expressway, Kuala Lumpur-Seremban Expressway toll sections from Sungai Besi to Labu was opened to traffic.Haris Alexiou: Yunan şarkıcı Alexiounun ailesi 1924 yılında Bulgurca köyünden Yunanistana göç etmiştir.
Haris Alexiou, a Greek singer, was a daughter of an Anatolian Greek family who migrated in 1924 from Bulgurca.Ardından bazen çemen veya mantı, ana yemek olarak bulgurlu pazı sarması ya da domates dolması veya et, tatlı olarak ise baklava, revani ya da limonlu muhallebi yeriz.
Then we serve sometimes Cemen or Mantija; later the main dish is Kisirli Pazi Sarma or stuffed tomatoes or meat, and for dessert baklava, ravanija or lemon blancmange.Bu bulgur.
That's bulgur.Hayır, bulgur o.
Oh, no, that's bulgur.Bulgur arabada kalmış.
He left the grain in İçerisine bulgur atılır.
Bulk Inside.İçli köftedeki bulgur, salatadaki, mercimek yemeğindeki bulgur.
Pirinç mi?- Bulgur da olur?
Bulgur is okay too.-Rice?Bulgur aşı mı yiyorsunuz?
Are you eating wheat porridge?
