Examples of using Bulmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama iş bulur bulmaz geri geldim.
Ama içeriye girmek için bir yol bulur bulmaz, insanlar bana kucak açtı.
Bir şey bulur bulmaz beni arayın.
Evet. Onu bulur bulmaz seni aradım.
Evet. Onu bulur bulmaz seni aradım.
Evet, onları bulur bulmaz çağırdım.
Bir iş bulur bulmaz gelip beni götürecek.
Güvenlikçi, silahı bulur bulmaz bana teslim etti.
İnsanlar onu bulmaz, o insanları bulur.
Tacı bulur bulmaz rüzgar torbasını aç böylece eve geri dönersin.
Bulur bulmaz size bir yanıt verebilirim. Fazla değildir.
Onu bulur bulmaz bana telefon aç, söz mü?
Chakotayı bulur bulmaz hemen bir uzak takım göndereceğiz.
Bir şeyler bulur bulmaz beni arayacak mısın?
Nilssonu bulur bulmaz, derhal ofisime gelmesini söyle.
Eric, Sidorovu bulur bulmaz Granger işin başına Snyderı getirecektir.
Bir ipucu bulur bulmaz harekete geçmeye hazır olun.
Fırsat bulur bulmaz size mesaj yollarım.
Ama bir şey bulur bulmaz, beni ara. Anlaştık mı?
Boş kamyonu bulur bulmaz hemen seni aradım.