CEVAPLARI BULMAK in English translation

Doğru cevapları bulmak için her zaman bir yol bulduğunu söyledin.

You did say you always find your way back to the right answer.

Arkadaşların sana çok saygı duyuyor cevapları bulmak için seni izliyor.

Your colleagues respect you a great deal. Looking at you to find all the answers.

Aradığımız cevapları bulmak için zaman satın aldım. Neler oluyor?

I bought us time to find the answers we're looking for. What's going on?

Yıllarca! Yola çıkıp, bazı cevapları bulmak istemiyor musun?

Don't you want to take it out and find some answers for yourself?

Cevapları bulmak ve kurtulayım diye dua etmek için zamana ihtiyacım var.

I need time to find answers and pray for rescue.

Cevapları bulmak için burada koşturup duruyorum… ama duvarlara çarpmaktan fazlasını yapamadım.

I keep running around this place trying to find an answer and I keep hitting walls.

Bazı cevapları bulmak için uzayda ışık yılları süren yolculuklar yapmak isteyen oydu.

He was the one who wanted to get shot Iight-years out in space to find the answers.

İskoçyanın dağlarındaki evimi terkedip… bazı cevapları bulmak için dünyayı dolaşmaya başladım.

I left my home in the highlands of Scotland… and began to wander the world searching for answers.

Cevapları bulmak için, Newton,'' Kalkülüs'' denilen yepyeni bir matematik dili icat etti.

To find his answers, Newton invented a completely new mathematical language, called.

Konusu, iki bayan suikastçinin geçmişleri hakkında cevapları bulmak için birlikte çıktıkları seyahattir.

It follows two young female assassins who embark on a journey to seek answers about their past.

Cevaplanmamış en eski sorular bunlardır ve bu cevapları bulmak istemek insan doğasının önemli bir parçasıdır.

These are the most enduring of questions. And it's an essential part of human nature to want to find the answers.

Büyülü ve mistik boyutların varlığını öğrenmem, bir gün cevapları bulmak için, bana umut verdi.

So when I found out that magic and mystical dimensions were actually real, it gave me hope that someday, I may actually get some answers.

Yani, tek yapmamız gereken, bu cevapları bulmak için… gözümüzün önüne bakmakken, dışarı bakmaya takmıştık kafayı.

When all we had to do was just look I mean, we have been so obsessed with looking outwards, into our own backyards to find these answers.

Ve bu cevapları bulmak için kendi içlerine dönmesinin nedeni buydu. Ve bence o dönemde birçok gencin buna başkaldırmasının.

And I think that's what so many of the youngsters at that time were rebelling against and looking inward to find these answers.

Cevapları bulmak için.

Find the answer♪.

Cevapları bulmak için.

To find answers.

Cevapları bulmak için.

To find the answers that will stop this.

Cevapları bulmak mı?

Find answers?

Cevapları bulmak için yaşayacaktım.

Live to find my answers.

Jane? Cevapları bulmak için?

To find answers. Jane?

Low quality sentence examples