"Daha çok zaman var" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Daha çok zaman var)

Low quality sentence examples

Benden daha çok zamanın var.
You have got more time to go than I do.
Eğlenmek için daha çok zamanımız var.
We have lots of time for fun.
Wilfred, daha çok zamanımız var.
Wilfred, we have plenty of time.
Herhalde daha çok zamanı var sanıyordu.
I think he thought he had more time.
Şimdi kesinlikle daha çok zamanı var.
He sure has a lot of time now.
Bebek yapacak daha çok zamanım var.
I have plenty of time to have a baby.
Cheltenham kızları daha çok zamanınız var.
Plenty of time yet ladies from Cheltenham.
Daha çok zaman var.
There's so much time.
Sinirlenecek daha çok zaman var.
There's plenty of time for anger.
Anne daha çok zaman var.
Mom, there's lots of time.
Ama daha çok zaman var.
But there's lots of time.
Hugo, daha çok zaman var.
Hugo, there's lots of time.
Hadi, daha çok zaman var.
Come on, there's plenty of time left.
Daha çok zaman var. -Hayır.
There's plenty of time. No.
Daha çok zaman var diye düşünüyordum.
I just always thought there would be more time.
Eve dönmemize daha çok zaman var.
It's gonna be a long time before we get home.
Elbette Angela, daha çok zaman var.
Yes, Angela, there's still plenty of time.
Daha fazla çocuk için daha çok zaman var.
There's plenty of time for more children.
Jules ve benim için daha çok zaman var.
There is plenty of time for me and Jules.
Önünde daha çok zaman var, gerçekten. Ne?
What? You have so much time ahead of you, you do?