Examples of using Davet etmesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet. Sadece, onun davet etmesi gerekir.
Noelun Bridgidi River Kafeye davet etmesi seni rahatsız etti.
Ancak kast sisteminin üst sınıfıyla bütün paryaları davet etmesi hakaret etmek olur.
Buna rağmen cesaretini toplayıp Carolinei akşam yemeğine davet etmesi 6 ayını aldı.
Anne. oğlum? Cumartesi günü bizi akşam yemeğine davet etmesi Ellenin büyük kibarlığı.
Buna rağmen cesaretini toplayıp… Carolinei akşam yemeğine davet etmesi 6 ayını aldı.
Anne. oğlum? Cumartesi günü bizi akşam yemeğine davet etmesi Ellenin büyük kibarlığı.
Bir akışının olması, bir giriş, iyi bir akış yaratması, insanları içeri davet etmesi lazım.
Bir akışının olması, bir giriş, iyi bir akış yaratması, insanları içeri davet etmesi lazım.
Bunu yapabilmek için de yalancı Rus elçisinin bizi davet etmesi gerek, bunu yapacağımıza Kremlinin anahtarını istesek daha iyi yani.
Aynı anda ikimizi de dairesine davet etmesi sana da tuhaf gelmedi mi?
John Surrattın bu adamları davet etmesi bir yana tanıdığını bile kanıtlamaya imkân yok.
Bir daha görmeyeceğim tek gecelikle aynı yerde çalıştığım biriyle birlikte olup evime davet etmesi farklı şeyler.
Yeğeninin bizi bu bitmek bilmez ormandaki klonlama laboratuvarına davet etmesi ne hoş.
Şunu söylemem gerek annenin beni Şükran Gününe davet etmesi gerçekten çok güzel.
Yeğeninin bizi bu bitmek bilmez ormandaki… klonlama laboratuvarına davet etmesi ne hoş.
Bunu halletmenin yönteminin evimize medyayı davet etmek olduğunu mu düşünüyorsun?
Ve bizi davet etmedin?
Beni davet etmedin.
İşte, beni yemeğe davet etti, ve odasına gittik.