Examples of using Doldurmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doldurmaya ihtiyacımız olan şeyi doldurmak üzereyiz. Hazırlanın, beyler!
Doldurmaya ihtiyacımız olan şeyi doldurmak üzereyiz. Hazırlanın, beyler!
Paraları spor çantalarına doldurmaya yardım edecek
Pantolonunu giy ve varilleri doldurmaya kendini ada.
Ama kesinlikle hiçbir bakıcının o boşluğu doldurmaya yaklaşacağını beklemediğinizi umuyorum.
TV sessizliği doldurmaya yardımcı oluyor.
Ama mezarlığı onlarla doldurmaya başlamak da istemiyorum.
Doldurmaya çalıştım.
Tıbbi otobüsü bir süreliğine doldurmaya yetecek kadar malzeme var.
Alüminyumu doldurmaya başla.
Doldurmaya devam edin!
Michael, teknelere yakıt doldurmaya çalışıyoruz ama bir sorun var?
Kolej başvurularını doldurmaya başladın mı?
Doldurmaya zaman yok!
Şu an hem hindiyi doldurmaya, hem de gözyaşlarını silmeye çalışıyor.
İçini korkuyla doldurmaya yetmiyor mu?
Şimdi ceset torbalarını doldurmaya başlamadan önce helikopterimi yolla.
Bu formları doldurmaya çalışıyorum ve daha ilk soruda takıldım.
Doldurmaya fırsatım olmadı.
Doldurmaya çalış ama ne kadar uğraşırsan o kadar fazla boş kalacaktır.