Examples of using Durmaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Erkek, gerçekleri içinde çıplak durmaktan korkmayan kişidir.
Gecikme hava ikmali için durmaktan kaynaklanıyor.
Ama korkuyorsunuz. Durmaktan korkuyorsunuz.
Gazete bunca yıldır cebimde durmaktan yıprandı.
Orada o çakalların önünde durmaktan nefret ederim.
Kaynaklanıyor.'' Gecikme, hava ikmali için durmaktan.
evde durmaktan sıkıldım.
Affedersin? Erkek, gerçekleri içinde çıplak durmaktan korkmayan kişidir.
Yoruldum bunlardan. Her zaman başka birisi için birlikte durmaktan.
Çünkü insanların önünde durmaktan nefret ediyorum.
Nefret ediyorum. Çünkü insanların önünde durmaktan.
Sizinle birlikte burada, bu kutsanmış topraklarda durmaktan gurur duyuyorum.
Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa, ve nefsini heva
Bu insan pisliğinde durmaktan ve içime çekmekten sersemleyeceğim. Metan sersemletir.
Kaplanın onu yiyeceğine kendini öyle inandırmış ki, ortalıkta koşup durmaktan kendini alamıyor.
Tıp bültenlerinde başka birinin -Tıp bültenleri! çiş göletinde durmaktan bahsediyor mu?
Evet bu güzel bir haber ama ben kendime aynı soruyu sorup durmaktan alıkoyamıyorum.
Durmaktan nefret ediyorum
Evde durmaktan sıkıldığını ve kendini yararsız hissettiğini biliyordum. Sanırım o yüzden fırında gönüllü olarak çalışmaya başlamıştı.
Ölmek, rüzgarda çıplak durmaktan başka nedir