"Göz kararı" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Göz kararı)

Low quality sentence examples

Göz kararı artık.
I'm eye balling it.
Bunu göz kararı da anlayabilirsiniz.
And you can eyeball it.
Göz kararı bunun gibi bişey.
Something like this you can eyeball.
Bunu göz kararı tahmin edebilirsiniz.
You can kind of eyeball it and estimate.
Hayatım göz kararı ağırlık ve ölçü bulmakla geçti.
I spend my life eyeballing weights and measures.
Göz kararı, bu altın ikramiye beni teselli edebilir.
By rule of thumb, this gold might console me over the bounties.
Ayrıca göz kararı da bu kenarın en uzun kenar olduğunu söyleyebiliriz.
And we can also eyeball it and say, oh, that's definitely the longest side of this triangle.
Bu göz kararıyla yapılıyor.
The human eye decides that.
kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı.
They saw them with their own eyes twice their number.
kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı.
saw with their eyes that they were twice their own number.
kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı.
beholding themselves, with their own eyes, twice as many as they.
Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı.
They saw with their own eyes that one host was twice the number of the other.
kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı.
these saw with their own eyes Twice their number.
Kararını gözden mi geçireceksin?
Are you rethinking your decision then?
Ve bu beni korkutuyor. Gözlerinde babanın kararlılığını görüyorum.
And it scares me. I see the same determination in your eyes as your dad's.
Gelişimsel olarak sana göz kırpma kararını henüz veremez.
She's developmentally incapable of making the decision to wink at you.