GITMEMIŞTIR in English translation

• not
• to go
• went to

Examples of using Gitmemiştir in Turkish and their translations into English

Çok uzağa gitmemiştir.
He didn't go far.

Belki annen cennete gitmemiştir.
Maybe your ma didn't go to heaven.

Yaşına kadar tam zamanlı olarak okula gitmemiştir.
She did not attend school full-time until she was twelve years old.

Belki de olaylar beklendiği gibi gitmemiştir.
Or maybe things just didn't go as expected.

Belki de olaylar beklendiği gibi gitmemiştir.
Maybe things… Just didn't go as I expected.

Belki düğünden sonra işler yolunda gitmemiştir falan.
Maybe things didn't go well after their wedding or something.

Belki Lexi geri döner. Belki de çok ileri gitmemiştir.
Maybe she's not too far gone.

Eminim önemli kişiler gitmemiştir.
I bet no one important even went.

İzini nasıl kapatacağını bilmiyorsa evden çok uzağa gitmemiştir.
He might not have gone too far from home.

Eminim Tahitiye de hiç gitmemiştir.
I bet he's never been to Tahiti either.

Çöl. Hiç kimse oraya şimdiye kadar gitmemiştir.
Desert. Nobody ever goes there.

İskeleye tek başına gitmemiştir.
He wouldn't have gone to the pier alone.

Anahtarlar bir yere gitmemiştir.
The keys haven't gone anywhere.

Anne gitmemiştir.
Mommy's not gone.

Fakat grubun en büyük problemi defolup gitmemiştir.
But the group's biggest problem hasn't gone away.

Onlar için pek iyi gitmemiştir herhalde.
Can't imagine that went well for them.

Umarım Barovsky çok ileri gitmemiştir.
Let's hope Barovsky is not too far gone.

Hayatında o kadar hızlı gitmemiştir.
That never went so fast in my life.

Umarım bu kadar ileri gitmemiştir.
I really hope he didn't go that far.

Gemin daha gitmemiştir.
The ship hasn't left yet.