Low quality sentence examples
Hareket edemedim sedye, kayışları aşağı doğru çevirerek.
Couldn't move. gurney, tying down the straps, making sure he.Hareket edemedim sedye, kayışları aşağı doğru çevirerek.
Gurney, tying down the straps, making sure he couldn't move.Hareket edemedim… sanki bir şey varmış gibi.
I couldn't move… like there was something in my room… watching me.Bir terslik olduğunu biliyordum ama zamanında hareket edemedim.
I knew something was wrong, but I didn't react in time.Özenle eğitildim,… asla arzularıma göre hareket edemedim.
Educated with care, I have never been able to act according Özenle eğitildim,… asla arzularıma göre hareket edemedim.
I have never been able to act according Aynı şey benimde başıma geldi ve bir saat hareket edemedim.
Ve hareket edemedim. Ve… sonra uyandım, sonra ben.
And… then I… then I woke up, and I couldn't move.Bir iki gün boyunca hareket edemedim. İkinci defa kırbaçlandıktan sonra.
I could hardly move for a day or two after Peeta ve Joanna için geri dönmek istedim ama… hareket edemedim. Finnick.
Finnick. I couldn't move. çok hızlı konuştum ama hareket edemedim.
talk too fast and couldn't act.Sonrasında hareket edemedim, ambulans geldi Okmeydanı Hastanesine gittik.
Afterwards I couldn't move, ambulance came. We went to Okmeydanı Hospital.Hareket dahi edemedim.
Couldn't even move.Hareket bile edemedim.
I couldn't even move.Hareket bile edemedim.
We could not even move.Ama hareket bile edemedim.
But I couldn't even move.Yani, hareket bile edemedim.
Couldn't even move, you know.Yataktan çıkamadım, Hareket bile edemedim.
Couldn't get out of bed, couldn't move.Hareket bile edemedim Scully. Panikledim.
Couldn't move, Scully. I panicked.Panikledim. Hareket bile edemedim Scully.
Couldn't move, Scully. I panicked.
