Low quality sentence examples
Bir trenin altında sevgili hayata tutunurdu.
Hayatta tutun.
Hayatta tutun!
Onu hayatta tutun.
Hayatta tutun yeter.
Bizi hayatta tutun.
Katili hayatta tutun.
Hayatta tutun yeter.
Şimdilik. Hayatta tutun.
Hayatta tutun. Şimdilik.
Hayatta tutun. Şimdilik.
Onu hayatta tutun!
Şimdilik. Hayatta tutun.
Onu hayatta tutun, yeter.
Ona ihtiyacımız var, hayatta tutun.
Sınırlarını kabul et ve hayatına tutun.
Bu normal hayatına tutunmak istediğini biliyorum.
Herkes hayata tutunmaya çalışır.
Sanki hayata tutunmaya çalışıyor gibiydi.
Evet. Herkes hayata tutunmaya çalışır.