"Holbrook" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Holbrook)

Low quality sentence examples

Şimdi bir koşucuya ihtiyacım yok Holbrook.
I don't need a runner now, Holbrook.
Bu konuyu Yüzbaşı Holbrook ile konuşabilirsiniz.
You can speak to Captain Holbrook about it.
Bay Holbrook alçak sesle onunla konuşuyordu.
Mr Holbrook was talking to her in a low voice.
Çünkü Holbrook geldi, işler tuhaf.
Because Holbrook's here and it's getting weird.
Eleanor Holbrook, âzat edilmiş kadın.
Eleanor Holbrook, the emancipated woman.
Artık Holbrook mu onu bile bilmiyorum.
I'm not even sure that this is Holbrook anymore.
Eleanor Holbrook, âzat edilmiş kadın.
Eleanor Holbrook, emancipated woman.
Holbrook ya da Winthroptaki büyük evleri.
The big houses they had in Holbrook or Winthrop.
Tanrı. Ve Bayan Hilly Holbrook.
God. And Miss Hilly Holbrook.
Pekala. Holbrook ve Ostrowiski davası.
Holbrook versus Ostrowiski. All right.
Hal Holb--- Hal Holbrook değil.
Hal Holb-- Not Hal Holbrook.
Ve rakibi, çok çekici James Holbrook.
And his challenger, the very charming James Holbrook.
Ah Toy, Bu Mr. Holbrook.
Ah Toy, this Mr. Holbrook.
Holbrook o kadar kötü bir polis değil.
Holbrook's not that bad of a cop.
Mary hayatım, Bu Bay Thomas Holbrook.
Mary, dear, this is Mr Thomas Holbrook.
Büyük bir kaybın acısını çekiyorum Bay Holbrook.
I have suffered a great loss, Mr Holbrook.
Bay Holbrook Fransadan dönerken soğuk algınlığına yakalanmış.
Mr Holbrook contracted a chill on the voyage back from France.
Bir de Bayan Hilly Holbrook. Tanrı.
God. And Miss Hilly Holbrook.
Tanrı. Bir de Bayan Hilly Holbrook.
God. And Miss Hilly Holbrook.
Uçağınız bu sabah Reston yakınlarındaydı Bay Holbrook.
You flew your plane over Reston this morning, Mr. Holbrook.