"Kendini pazarlıyorsun" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Kendini pazarlıyorsun)

Low quality sentence examples

Onun gibi bir kadın için kendimi pazarlayacağımı.
That I would rent myself out to women like her?
Bedava çalışmak için kendimi pazarlamam mı gerekiyor?
I got to sell myself to work for free?
Ve Yunnandaki iş,… kendimi pazarlamasaydım… Saçmalama.
If I hadn't traded myself… Give me a break! And the job in Yunnan.
Gecede bin doları kendimi pazarlamadan başka nerede kazanırım?
Where else am I gonna make a thousand in one night without selling myself?
Ama asıl amaçları kendilerini pazarlamak ve promosyon poşeti almak.
But they're driven by self-promotion and swag bags.
Emma Jenningsi tanıtmama izin verin, kendisi pazarlama bölümünün başındadır.
Let me introduce Emma Jennings, head of our marketing department.
Ama asıl amaçları kendilerini pazarlamak ve promosyon poşeti almak.
I respect what they do, but they're driven by self-promotion and swag bags.
Hazırlanmak mı? Bedava çalışmak için kendimi pazarlamam mı gerekiyor?
I got to sell myself to work for free? Prepare?
Adalinde ihanet edip çocuğu aileye kendisi pazarlayacak.
brokering the child to the royal family herself.
İş eğitimimden dolayı kredi borcuna gömüldüm,… sonra da kendimi pazarlamaya başladım.
I was buried in loan debt from business school, so I started whoring myself out.
Ama o takım, kendilerini pazarlamakla o kadar ilgileniyordu ki bir miras bırakmaya hevelenmediler.
But that team, they were so interested in self-promoting, they were never gunning for a dynasty.
Kendini mi pazarlıyorsun? Bazen.
You're selling yourself? Sometimes.
Kendini mi pazarlıyorsun? Bazen?
Sometimes. You're selling yourself?
Kendini Kardinale pazarladın.
You sold yourself to the Cardinal.
Kendini iyi pazarlamalısın.
You have to market yourself.
Değirmenci kendini şeytana pazarlıyor.
The miller sells himself to the devil.
Kendilerini pazarlıyorlar egemenliklerini pazarlıyorlar hükümdarlıklarını pazarlıyorlar ve yan bloktaki bildiğimiz adamlar gibi kendi imajlarını yaratıyorlar.
They're selling themselves, they're selling their domination, they're selling their rule, and they're creating an image for themselves as just regular folks down the block.
Kendini iyi pazarlıyor.
She's branding herself.
Kendini pazarlıyorsun!
Whoring yourself!
Kendini pazarlıyorsun çocuğum.
You whored yourself out, kid.