"Konuşabilen" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Konuşabilen)

Low quality sentence examples

İngilizce konuşabilen bir avukat istiyorum.
I want a lawyer who can speak English.
İtalyanca konuşabilen birine ihtiyacım var.
I need somebody who speaks Italian.
Almanca konuşabilen var mı?
Does anyone here speak German?
Hosteslerle konuşabilen tek kişi bendim.
I was the only one who could talk to the flight attendants.
Nathanla konuşabilen tek kişi benim.
I'm the only one that can speak with Nathan.
Fransızca konuşabilen birçok arkadaşım yok.
I don't have many friends who can speak French.
İngilizceyi iyi konuşabilen öğrenci yok.
There are no students who can speak English well.
Korece konuşabilen var mı?
Does anyone speak Korean?
Fransızca konuşabilen birkaç kişiyi tanıyorum.
I know several people who can speak French.
Fransızca konuşabilen hiç arkadaşım yok.
I don't have any friends who can speak French.
İngilizce konuşabilen birine ihtiyacım var.
I need someone who can speak English.
Birisi konuşabilen… 2 kişi.
Two of them. The one who speaks.
İnsanlarla konuşabilen kişi nerede yaşıyor?
The one who can talk to humans, where does he live?
Bana İngilizce konuşabilen birini verin.
Get me somebody who can speak English.
İngilizce konuşabilen birini bulup konuşturun!
Find one that speaks English and work on him!
Fransızca konuşabilen başka kimi tanıyorsun?
Who else do you know that can speak French?
Fransızcayı iyi konuşabilen birçok çalışanımız var.
We have many employees who can speak French well.
Ve sen insanlarla konuşabilen kutup ayısısın.
And you are a polar bear who can speak to humans.
Fransızcayı iyi konuşabilen birkaç arkadaşım var.
I have a few friends who speak French well.
Tom burada Fransızca konuşabilen tek kişi.
Tom is the only one here that can speak French.