Low quality sentence examples
İngilizce konuşabilen bir avukat istiyorum.
İtalyanca konuşabilen birine ihtiyacım var.
Almanca konuşabilen var mı?
Hosteslerle konuşabilen tek kişi bendim.
Nathanla konuşabilen tek kişi benim.
Fransızca konuşabilen birçok arkadaşım yok.
İngilizceyi iyi konuşabilen öğrenci yok.
Korece konuşabilen var mı?
Fransızca konuşabilen birkaç kişiyi tanıyorum.
Fransızca konuşabilen hiç arkadaşım yok.
İngilizce konuşabilen birine ihtiyacım var.
Birisi konuşabilen… 2 kişi.
İnsanlarla konuşabilen kişi nerede yaşıyor?
Bana İngilizce konuşabilen birini verin.
İngilizce konuşabilen birini bulup konuşturun!
Fransızca konuşabilen başka kimi tanıyorsun?
Fransızcayı iyi konuşabilen birçok çalışanımız var.
Ve sen insanlarla konuşabilen kutup ayısısın.
Fransızcayı iyi konuşabilen birkaç arkadaşım var.
Tom burada Fransızca konuşabilen tek kişi.