Low quality sentence examples
Tanrım, benim de mahkemeye gitmem ve ikisinden birini seçmem gerekti.
God, I actually had Ve savunma konuşması dinlemek için mahkemeye gitmem lazım, o yüzden.
And I have to go to court for a plea hearing today, so.Bence de. Çok sarsılmıştı… onu almak için mahkemeye gitmem gerekti.
Me either. She was so shook, I had Eğer mahkemeye gitmem gerekirse… hala senin gibi yargıçlar var mı?
If I had Bak şimdi mahkemeye gitmem gerek, ama söz daha sonra konuşacağız?
Look, I got to go to the courthouse, right, but we will talk later, Şimdi mahkemeye gitmem gerek, tamam mı? Söz veriyorum sonra konuşacağız?
I got to go to the courthouse now, all right?Bitmesi kesin bir davam vardı ama bitmedi. Mahkemeye gitmem gerekiyor.
Her neyse. Sabah mahkemeye gitmem gerekiyordu ve bana geri döneceğime dair söz verdirdi.
Anyway, in the morning, I had to go court and she makes me promise that I would come back.Eğer bunu öğrenmek için mahkemeye gitmem gerekiyorsa, eğer her polisi ayrı ayrı dava etmem gerekiyorsa, bunu yapacağım.
If I have onun dileklerini yerine getirmek için mahkemeye gitmem gerekiyorsa bunu yaparım.
if honoring his wishes means going to court… that's what I have Mahkemeye gitmem gerekecek.
I will have Mahkemeye gitmem lazım.
I got to go to court.Mahkemeye gitmem gerekiyor.
I gotta get to court.Mahkemeye gitmem gerekirdi.
I needed to go to court.Mahkemeye gitmem gerek.
I got to go to court.Mahkemeye gitmem gerekiyor.
I got to get to court.Benim mahkemeye gitmem gerekiyor.
I have Benim mahkemeye gitmem gerek.
I gotta get to court.Yarın mahkemeye gitmem gerek.
Tomorrow I gotta go to court.Benim mahkemeye gitmem lazım.
I have got 
