"Markalaşma" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Markalaşma)

Low quality sentence examples

Onun markasıdır.
His trademark.
Markanız bu.
That's your brand.
Markalı ceket.
Branded coat.
Markasını biliyorsun.
You know the brand.
Gerber markasıyla.
Gerber brand.
Senin markan.
Your brand.
Markası yok.
No label.
Markasına bak.
Look at the trademark.
Bira markası.
Beer brand.
Onun markasıydı.
His trademark.
O markasıydı.
It's a trademark.
Markasını göster.
Show them the label.
Markalaşma meselesi.
It's a branding thing.
Tam bir markalaşma hayranısın.
You're such a fan of branding.
Markalaşma fırsatlarının sonu yok.
The branding opportunities are limitless.
Bu basit bir markalaşma işi.
It's simple branding.
Semineri düzenleyen kadın markalaşma ustası.
The woman who runs it is a branding genius.
Bu bir markalaşma ve reklam ajansı.
It's a branding and advertising agency.
Evet, ekibim hâlâ markalaşma kılavuzları üstünde.
On the branding guidelines. Yeah, my team is still working.
İş dünyasında buna'' yeniden markalaşma'' derler.
In the corporate world, that's called re-branding.