Low quality sentence examples
Onun markasıdır.
Markanız bu.
Markalı ceket.
Markasını biliyorsun.
Gerber markasıyla.
Senin markan.
Markası yok.
Markasına bak.
Bira markası.
Onun markasıydı.
O markasıydı.
Markasını göster.
Markalaşma meselesi.
Tam bir markalaşma hayranısın.
Markalaşma fırsatlarının sonu yok.
Bu basit bir markalaşma işi.
Semineri düzenleyen kadın markalaşma ustası.
Bu bir markalaşma ve reklam ajansı.
Evet, ekibim hâlâ markalaşma kılavuzları üstünde.
İş dünyasında buna'' yeniden markalaşma'' derler.