"Paspaslama" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Paspaslama)

Low quality sentence examples

Okyanusun üstünü paspaslıyorum.
I'm swabbing the top of the ocean.
Duşları daha yeni paspasladım.
I just mopped the shower area.
Hyori yeri̇ paspaslamaya başliyor.
An8}HYORI IS STARTING TO MOP THE FLOOR.
Tom mutfak tabanını paspaslıyor.
Tom is mopping the kitchen floor.
Tom mutfak zeminini paspaslıyor.
Tom is mopping the kitchen floor.
Tapınağın zemini paspaslayarak başlayın.
Start by mopping the temple floor.
Evet, paspaslıyordun.
Yeah, sweeping.
Onlar bitirince ortalığı paspaslıyorum.
Mostly I mop up after they're done.
Onlar yeşim taşlı paspaslar.
They're jade mats.
Eski paspaslar yapmayacak!
Old mats will not do!
Islak hücreleri paspaslattırıyor bana.
She's got me mopping out the wet cells.
Gözlerin görebileceği kadar paspaslar.
Mats as far as the eye can see.
Bu benim paspaslamam sayılır.
This counts as me mopping.
Ben… yerleri paspaslıyorum.
Mopping the floor, why? I'm.
Buraları o paspaslıyormuş!
He mopped these very floors!
Zemini seninle birlikte paspaslayabilirim.
I can mop the floor with you.
Eskiden amcam orada çalışırdı… paspaslama mevkiinde.
In a floor-sweeping capacity. Well, my uncle used to work there.
Eskiden amcam orada çalışırdı… paspaslama mevkiinde.
My uncle used to work there… in a floor-sweeping capacity.
Yerleri paspasla.
Mop the floor.
Yerleri paspaslama ile ilgili Simona inanmayın sakın.
That thing about the mop-- Don't believe Simon.