Low quality sentence examples
Polip bir hayvan sanıyordum mercanın bir sürü polipli hayvan olduğunu sanmıyordum.
I thought polyp was an animal… not a coral was an animal with lots of polyps.Bu hayvanlar mercan polipleridir.
These animals are coral polyps.Nazal geçitler poliplerden arındırılacak.
We're removing polyps from your nasal passages.Kanama rahimdeki rüptüre polipten kaynaklı.
The bleeding is from a ruptured polyp in the uterus.Dalların uçları genellikle renkli poliplerle kaplıdır.
And the tips of those twigs are often covered with colourful polyps.Polipleri sığ sulardaki mercanlardan çok daha büyüktür.
Its polyps are far larger than those of shallow water corals.Mercan, bir sürü polipli bir hayvandır.
A coral is an animal with lots of polyps.Aslında bunlar okyanustaki en büyük mercan polipleridir.
These are, in fact, the largest coral polyps in the ocean.Polipleri sig sulardaki mercanlardan cok daha büyüktür.
Its polyps are far larger than those of shallow water corals.Aslinda bunlar okyanustaki en büyük mercan polipleridir.
These are, in fact, the largest coral polyps in the ocean.Aslinda bunlar… okyanustaki en büyük mercan polipleridir.
The largest coral polyps in the ocean. These are, in fact.Mercanlar, anemon benzeri hayvan kolonileri olan… poliplerdir.
Corals are colonies of anemone-like animals, polyps.Tipki mercan polipleri gibi karanliga siginarak planktonlari süzmeye baslarlar.
Just like coral polyps they start filtering out the plankton under cover of darkness.Onkoloji bir polip buldu.
Oncology found a small polyp.Küçük bir polip olabilir.
Could be a small polyp.Nazal polip olmak zorundayým.
I have to get a nasal poly… Polypectomy.Dokunaçları olan bir polip…!
A polyp with tentacles…!Bu son derece karmaşık labirent, milyonlarca hayvan polipler, tarafından katman katman oluşturulur.
This extraordinary complex maze is built, layer upon layer, by millions and millions of individual animals- polyps.Polipektomi: Polip alınması işlemidir.
Endoreplication: polyploidy with purpose.Nefes borusunda bir polip varmış.
He's got a polyp in his windpipe.
