"Pongo" is not found on TREX in Turkish-English direction
Try Searching In English-Turkish (Pongo)

Low quality sentence examples

Çok üzgünüm. Pongo, seni…!
Pongo, you…! I'm so sorry!
Üzgünüm, Pongo, uzun süreceğini sanmıyordum.
I didn't mean to take so long. Sorry, Pongo.
Pongo, seni…! Çok üzgünüm.
I'm so sorry. Pongo, you.
Burada da Pepsi, Pongo ve Tanrı var.
That's Pepsi, Pongo, and God.
Evet, bu Pepsi, Pongo ve Tanrı.
Yeah, that's Pepsi, Pongo, and God.
Hiç ümit var mı? Oh, Pongo.
Oh, Pongo. Isn't there any hope?
Bu Pongo!- Ve Perdy, hayatım.
It's Pongo! And Perdy, my darling.
Bu Pongo!- Ve Perdy, hayatım!
And Perdy, my darling. Ho-ho, it's Pongo!
Pongo ve Perdy dönecekler, değil mi?
Pongo and Perdy will turn up, won't they?
Pongo, sizi eve götürecek bir araba var.
Pongo, I have got a ride home for you.
Pongo, beni öldürtebilirdin biliyorsun değil mi?
Pongo, you could have gotten me killed?
Pongo, beni öldürtebilirdin biliyorsun değil mi?
Pongo, you could have gotten me killed, you know that?
Oh, Pongo. Hiç ümit var mı?
Oh, Pongo. Isn't there any hope?
Şu yatakta yatan Pongo adında iri bir delikanlı.
Called Pongo in that bed. There's a lad, big lad.
Burada da Pepsi, Pongo ve Tanrı var.
And there's Pepsi, Pongo, and God.
Pongo, senin ve hanımefendi için… ayırdığım birkaç kırıntı.
Pongo, a few scraps I saved.
Sumatra orangutanı( Pongo abelii) orangutanların iki cinsinden biridir.
The Sumatran orangutan(Pongo abelii) is one of the three species of orangutans.
Pongo! Bunu yapmak istediğini sanmıyorum. Pongo!.
I don't think he wanted to do that. Pongo! Pongo!.
Eşyaları satmaya başlayacağım. Oh, çok yakındalarda, Pongo.
Oh. One day, very soon, Pongo, I'm going to make a sale.
Pongo… kim yaşlı bir köpeğe yeni hileler öğretemezsin diyor?
Pongo… Who says you can't teach an old dog new tricks?